Resolution İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Resolution İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Resolution

Resolution kelimesi çözüm, kararlılık, karar verme anlamlarına gelmektedir. Ayrıca bir görüntü veya ekrandaki piksel sayısını ifade eder.

Örnek cümleler:

1. I made a resolution to quit smoking this year. (Bu yıl sigarayı bırakma kararı aldım.)
2. We need to come to a resolution about this issue. (Bu konuda bir çözüme varmamız gerekiyor.)
3. The United Nations passed a resolution condemning the attack. (Bir saldırıyı kınayan bir karar aldılar.)
4. He has a resolution to exercise every day. (Her gün egzersiz yapma kararı var.)
5. The resolution of the microscope is very high. (Mikroskobun çözünürlüğü çok yüksek.)
6. We need to find a resolution that benefits everyone. (Herkesin faydalanabileceği bir çözüm bulmamız gerekiyor.)
7. My new year’s resolution is to travel more. (Yeni yıl kararım daha fazla seyahat etmek.)
8. The resolution of the image is not very good. (Resmin çözünürlüğü çok iyi değil.)
9. The company made a resolution to reduce waste. (Şirket atığı azaltma kararı aldı.)
10. The resolution to the conflict was peaceful. (Çatışmanın çözümü barışçıldı.)
11. The resolution of the dispute was reached through mediation. (Anlaşmazlığın çözümü arabuluculuk yoluyla sağlandı.)
12. I need to make a resolution to study more. (Daha çok çalışma kararı almam gerekiyor.)
13. The resolution of the video is stunning. (Videonun çözünürlüğü muhteşem.)
14. They came to a resolution about the terms of the contract. (Sözleşmenin şartları konusunda bir çözüme vardılar.)
15. The resolution of the crisis required a lot of negotiation. (Krizin çözünmesi için çok fazla müzakere gerekiyordu.)
16. The resolution of the plot was unexpected. (Hikayenin çözümü beklenmedikti.)
17. My resolution is to be more organized. (Daha organize olma kararım var.)
18. The resolution of the problem required a lot of research. (Sorunun çözümü için çok fazla araştırma gerekiyordu.)
19. The resolution to the puzzle was very difficult. (Bulmacanın çözümü çok zordu.)
20. The resolution to the issue was satisfactory for both parties. (Konunun çözümü her iki taraf için de tatmin ediciydi.)

Continuation

Continuation kelimesi devam, süreklilik, sürdürme anlamlarına gelmektedir. Bir eylemin, faaliyetin veya durumun devam etmesi anlamında kullanılır.

Örnek cümleler:

1. We need to work on the continuation of our project. (Projemizin devamı için çalışmamız gerekiyor.)
2. The continuation of the war is causing a lot of suffering. (Savaşın devamı birçok acıya neden oluyor.)
3. The continuation of the concert was delayed due to technical difficulties. (Konserin devamı teknik sorunlar nedeniyle gecikti.)
4. The continuation of the story was unexpected. (Hikayenin devamı beklenmedikti.)
5. The continuation of the class was canceled due to the teacher’s absence. (Dersin devamı öğretmenin yokluğu nedeniyle iptal edildi.)
6. The continuation of the program was interrupted by a power outage. (Programın devamı elektrik kesintisi nedeniyle kesintiye uğradı.)
7. We need to plan for the continuation of the business after the retirement of the CEO. (CEO’nun emekliliğinden sonra işin devamı için plan yapmamız gerekiyor.)
8. The continuation of the movie was very suspenseful. (Filmin devamı çok gerilimliydi.)
9. The continuation of the painting was done by a different artist. (Tablonun devamı farklı bir sanatçı tarafından yapıldı.)
10. The continuation of the experiment was successful. (Deneyin devamı başarılı oldu.)
11. The continuation of the book was published a year later. (Kitabın devamı bir yıl sonra yayınlandı.)
12. The continuation of the game was postponed due to bad weather. (Oyunun devamı kötü hava koşulları nedeniyle ertelendi.)
13. We need to ensure the continuation of our success. (Başarımızın devamını sağlamalıyız.)
14. The continuation of the dance performance was breathtaking. (Dans gösterisinin devamı nefes kesiciydi.)
15. The continuation of the speech was cut short due to time constraints. (Konuşmanın devamı zaman kısıtlamaları nedeniyle kısaltıldı.)
16. The continuation of the concert was rescheduled for the following week. (Konserin devamı bir sonraki hafta için yeniden planlandı.)
17. The continuation of the meeting was productive. (Toplantının devamı üretken oldu.)
18. The continuation of the course was very informative. (Kursun devamı çok bilgilendiriciydi.)
19. The continuation of the investigation revealed new evidence. (Araştırmanın devamı yeni kanıtlar ortaya çıkardı.)
20. We need to plan for the continuation of our family business for future generations. (Gelecek nesiller için aile işimizin devamı için plan yapmamız gerekiyor.)