Reserved İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

25 Mart 2023 admin İngilizce 0

Reserved İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Reserved

Reserved, Türkçe karşılığı “ayrılmış” veya “rezerve edilmiş” olan bir kelime olarak kullanılır. Genellikle bir şeyin veya bir yere ait olması gereken bir kişi veya grup için ayrılmış durumdadır.

Örnek cümleler:

  1. The hotel has reserved a room for me. (Otel benim için bir oda ayırmış.)
  2. The front row seats are reserved for VIPs. (Ön sıradaki koltuklar VIP’ler için ayrılmış.)
  3. I have reserved a table at the restaurant for tonight. (Bu akşam için restoranda bir masa rezerve ettim.)
  4. The parking spot is reserved for employees only. (Otopark yeri sadece çalışanlar için ayrılmış.)
  5. He reserved his opinions until he had more information. (Daha fazla bilgiye sahip olana kadar fikirlerini sakladı.)
  6. The reserved section of the library is for graduate students only. (Kütüphanenin ayrılmış bölümü sadece lisansüstü öğrenciler içindir.)
  7. She reserved her anger for later. (Öfkesini daha sonra sakladı.)
  8. The table in the restaurant was reserved under the name of Smith. (Restorandaki masa Smith adına rezerve edilmişti.)
  9. The hotel has a reserved parking lot for guests. (Otelin konuklar için ayrılmış bir otoparkı var.)
  10. He reserved his energy for the final push. (Son itiş için enerjisini sakladı.)
  11. The reserved sign on the chair means it’s taken. (Sandalyedeki “ayrılmış” işareti, o sandalyenin dolu olduğunu gösterir.)
  12. The front table is reserved for the guest speaker. (Ön masa konuk konuşmacı için ayrılmıştır.)
  13. We reserved the back room for the party. (Parti için arka odayı rezerve ettik.)
  14. The reserved seats at the theater are in the balcony. (Tiyatroda ayrılmış koltuklar balkonda.)
  15. He kept his emotions reserved during the interview. (Mülakat sırasında duygularını kontrol altında tuttu.)
  16. The reserved section of the park is for picnics only. (Parkın ayrılmış bölümü sadece piknikler içindir.)
  17. The hotel has a reserved shuttle service for airport transportation. (Otelin havaalanı ulaşımı için ayrılmış bir shuttle servisi var.)
  18. The reserved books are kept behind the librarian’s desk. (Ayrılmış kitaplar kütüphaneci masasının arkasında saklanır.)
  19. She reserved her excitement for the big reveal. (Büyük açığa çıkarma için heyecanını sakladı.)
  20. The reserved area for the concert is in the front row. (Konser için ayrılmış bölge ön sıradadır.)
  1. The reserved lane on the highway is for cars with multiple passengers. (Otoyoldaki ayrılmış şerit, birden fazla yolcu taşıyan araçlar içindir.)
  2. We had to reserve the conference room ahead of time. (Konferans odasını önceden rezerve etmek zorunda kaldık.)
  3. The restaurant requires a reservation for parties of six or more. (Restoran altı veya daha fazla kişi için rezervasyon gerektirir.)
  4. The company reserved a block of hotel rooms for the business trip. (Şirket iş gezisi için bir blok otel odası rezerve etti.)
  5. The reserved time for the meeting is from 10am to 11am. (Toplantı için ayrılmış zaman 10:00-11:00 arasıdır.)
  6. She always kept a reserved demeanor in public. (Her zaman toplumda sakin bir görünüş sergiledi.)
  7. The reserved section of the concert venue is sold out. (Konser mekanının ayrılmış bölümü tükenmiştir.)
  8. The reserved parking spaces are marked with a sign. (Ayrılmış otopark yerleri işaretlenmiştir.)
  9. He reserved his strongest argument for last. (Son için en güçlü argümanını sakladı.)
  10. The hotel reserves the right to charge extra fees for damages. (Otel hasarlar için ek ücret talep etme hakkını saklı tutar.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.