Resemblance İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Resemblance İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Resemblance

Resemblance, benzerlik veya birbirine benzeme durumunu ifade eder. İki şey arasında görsel, fiziksel, yapısal veya diğer özelliklerde benzerlik olduğunda kullanılır.

Örnek cümleler:

  1. The resemblance between the two sisters is remarkable. (İki kız kardeş arasındaki benzerlik dikkat çekici.)
  2. There’s a strong resemblance between the suspect and the sketch. (Şüpheli ile çizim arasında güçlü bir benzerlik var.)
  3. The painting bears a strong resemblance to a photograph. (Tablo bir fotoğrafa güçlü bir şekilde benziyor.)
  4. The baby has a striking resemblance to his father. (Bebek babasına çarpıcı bir şekilde benziyor.)
  5. The two cars have a resemblance in their design. (İki araç tasarımlarında benzerlik gösteriyor.)
  6. There’s a resemblance between the two buildings, but one is taller than the other. (İki bina arasında bir benzerlik var, ancak biri diğerinden daha yüksek.)
  7. The sculpture bears a strong resemblance to the artist’s previous works. (Heykel sanatçının önceki çalışmalarına güçlü bir şekilde benziyor.)
  8. There’s a slight resemblance between the two languages, but they are quite different. (İki dil arasında hafif bir benzerlik var, ancak oldukça farklılar.)
  9. The actor’s performance bore a striking resemblance to the real person he was portraying. (Oyuncunun performansı canlandırdığı gerçek kişiye çarpıcı bir şekilde benziyordu.)
  10. The two houses have a resemblance in their architecture, but one is more modern. (İki evin mimarisi benzerlik gösteriyor, ancak biri daha modern.)
  11. The cake has a resemblance to the one my grandmother used to make. (Pasta, büyükannemin yaptığına benziyor.)
  12. The two paintings have a strong resemblance in their style. (İki tablo stil olarak güçlü bir benzerlik gösteriyor.)
  13. The child has a striking resemblance to her mother. (Çocuk annesine çarpıcı bir şekilde benziyor.)
  14. There’s a resemblance between the two dogs, but one is bigger than the other. (İki köpek arasında bir benzerlik var, ancak biri diğerinden daha büyük.)
  15. The sculpture’s features bear a strong resemblance to those of a real person. (Heykelin özellikleri gerçek bir kişinin özelliklerine güçlü bir şekilde benziyor.)
  16. The two songs have a resemblance in their melody. (İki şarkı melodilerinde benzerlik gösteriyor.)
  17. The twins have an uncanny resemblance to each other. (İkizler birbirlerine ürkütücü bir şekilde benziyorlar.)
  18. There’s a resemblance between the two dishes, but one has more spices than the other. (İki yemek arasında bir benzerlik var, ancak biri diğerinden daha fazla baharatlı.)
  19. The actor’s costume bore a striking resemblance to the character he was

playing. (Oyuncunun kostümü canlandırdığı karaktere çarpıcı bir şekilde benziyordu.)
20. The two buildings have a resemblance in their color scheme, but one has more vibrant colors. (İki bina renk düzenleri açısından benzerlik gösteriyor, ancak biri daha canlı renklere sahip.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.