Reprehensible İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Reprehensible İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Reprehensible kelimesinin Türkçe anlamı:

Kınanacak, ayıp, utanç verici, ayıplanacak.

Reprehensible kelimesinin kullanımıyla ilgili örnek cümleler:

  1. His behavior towards his wife was reprehensible. (Davranışı karısına karşı ayıplanacak.)
  2. Cheating on an exam is reprehensible. (Sınava kopya çekmek utanç vericidir.)
  3. The company’s actions were reprehensible and caused harm to the environment. (Şirketin eylemleri ayıplanacak ve çevreye zarar verdi.)
  4. He made a reprehensible comment about her appearance. (Görünümü hakkında ayıplanacak bir yorum yaptı.)
  5. The politician’s reprehensible conduct was widely criticized by the public. (Politikacının ayıplanacak davranışları halk tarafından geniş çapta eleştirildi.)
  6. It is reprehensible to discriminate against people based on their race or ethnicity. (Irk veya etnik kökene dayalı ayrımcılık ayıplanacak bir davranıştır.)
  7. Vandalizing public property is a reprehensible act. (Kamu malını tahrip etmek ayıplanacak bir eylemdir.)
  8. The teacher’s reprehensible behavior towards his students led to his dismissal. (Öğrencilerine karşı ayıplanacak davranışları öğretmenin işine son verilmesine neden oldu.)
  9. Sexual harassment in the workplace is reprehensible and illegal. (İş yerinde cinsel taciz ayıplanacak ve yasadışıdır.)
  10. Animal cruelty is a reprehensible act and should not be tolerated. (Hayvanlara kötü muamele ayıplanacak bir davranıştır ve tolere edilmemelidir.)
  11. The company’s reprehensible treatment of its employees led to a strike. (Şirketin çalışanlarına ayıplanacak muamelesi greve neden oldu.)
  12. His reprehensible behavior towards his mother was a result of his drug addiction. (Annesine karşı ayıplanacak davranışları uyuşturucu bağımlılığının bir sonucuydu.)
  13. It is reprehensible to steal from someone who is already struggling financially. (Zaten maddi zorluklar yaşayan birinden çalmak ayıplanacak bir davranıştır.)
  14. The athlete’s use of performance-enhancing drugs was reprehensible and resulted in a ban from the sport. (Sporcu performans arttırıcı ilaç kullanımı ayıplanacak ve spor yapmaktan men edilmesine neden oldu.)
  15. The company’s reprehensible advertising tactics were widely criticized. (Şirketin ayıplanacak reklam taktikleri geniş çapta eleştirildi.)
  16. Domestic violence is a reprehensible crime that should be punished harshly. (Aile içi şiddet ayıplanacak bir suçtur ve sert bir şekilde cezalandırılmalıdır.)
  17. Discrimination based on sexual orientation is a reprehensible practice that is illegal in many countries. (Cinsel yönelime dayalı ayrımcılık birçok ülk

ıda ayıplanacak bir uygulama ve birçok ülkede yasadışıdır.)
18. The politician’s reprehensible comments about immigrants caused outrage. (Göçmenlerle ilgili ayıplanacak yorumları siyasetçinin tepki toplamasına neden oldu.)

  1. It is reprehensible to bully someone based on their physical appearance. (Fiziksel görünümlerine dayalı olarak birisini zorbalamak ayıplanacak bir davranıştır.)
  2. The company’s reprehensible treatment of its customers resulted in a loss of business. (Müşterilerine karşı ayıplanacak muamelesi şirketin iş kaybetmesine neden oldu.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.