Repentance İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Repentance İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Repentance (Pişmanlık) İle İlgili Cümleler

Repentance, bir kişinin yaptığı yanlışın farkına varması ve ondan dolayı üzüntü, pişmanlık duymasıdır. İşte, Repentance kelimesi ile ilgili 20 örnek cümle:

1. I felt a deep sense of repentance for my actions. (Eylemlerimden dolayı derin bir pişmanlık hissettim.)
2. He showed sincere repentance for his mistake. (Hatası için samimi bir şekilde pişmanlık gösterdi.)
3. She expressed repentance for her hurtful words. (Yaralayıcı sözleri için pişmanlık ifade etti.)
4. True repentance involves taking responsibility for one’s actions. (Gerçek pişmanlık, bir kişinin eylemlerinin sorumluluğunu almayı içerir.)
5. He asked for forgiveness with true repentance in his heart. (Kalbinde gerçek pişmanlıkla af diledi.)
6. She sought repentance by making amends for her mistake. (Hatasını telafi ederek pişmanlık aradı.)
7. Repentance is the first step towards redemption. (Pişmanlık, kurtuluşa giden ilk adımdır.)
8. He showed no repentance for his actions and it upset his family. (Eylemleri için hiçbir pişmanlık göstermedi ve ailesini üzdü.)
9. She was filled with repentance when she realized the consequences of her actions. (Eylemlerinin sonuçlarının farkına vardığında pişmanlıkla doluydu.)
10. Repentance requires humility and honesty. (Pişmanlık, alçakgönüllülük ve dürüstlük gerektirir.)
11. His repentance was met with forgiveness and acceptance from those he had wronged. (Hatalı olduğu kişilerden af ve kabul gördü.)
12. She showed her repentance by doing community service. (Topluma hizmet ederek pişmanlığını gösterdi.)
13. Without genuine repentance, there can be no true forgiveness. (Gerçek pişmanlık olmadan, gerçek af da olamaz.)
14. He struggled with his feelings of repentance and guilt for a long time. (Uzun süre pişmanlık ve suçluluk duygularıyla mücadele etti.)
15. She found solace in her repentance and turned her life around. (Pişmanlığında huzur buldu ve hayatını düzeltti.)
16. Repentance is a necessary step towards personal growth. (Pişmanlık, kişisel büyüme için gerekli bir adımdır.)
17. He was finally able to forgive himself after experiencing true repentance. (Gerçek pişmanlık yaşadıktan sonra kendini affedebildi.)
18. She asked for forgiveness with tears of repentance in her eyes. (Gözlerinde pişmanlık gözyaşlarıyla af diledi.)
19. Rep

entance requires a willingness to make amends and change one’s behavior. (Pişmanlık, telafi etmeye ve davranışını değiştirmeye istekli olmayı gerektirir.)
20. He found peace in his repentance and was able to move forward with a clear conscience. (Pişmanlığında huzur buldu ve temiz bir vicdanla ileriye gidebildi.)