Repellent İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Repellent İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Repellent İle İlgili Cümleler

Repellent Türkçe anlamı: uzaklaştırıcı, itici, defansif

  1. I use mosquito repellent to avoid being bitten. (Sivrisinek ısırıklarından kaçınmak için sivrisinek kovucu kullanırım.)
  2. The smell of the repellent kept the dogs away from the garden. (Uzaklaştırıcının kokusu, köpekleri bahçeden uzak tuttu.)
  3. The city has installed bird repellents on the buildings to prevent damage. (Şehir, zararları önlemek için binalara kuş iticileri yerleştirdi.)
  4. The repellent properties of the material keep water from soaking in. (Malzemenin itici özellikleri, suyun emilmesini önler.)
  5. Some plants naturally have insect repellent properties. (Bazı bitkilerin doğal olarak böcekleri uzaklaştırıcı özellikleri vardır.)
  6. She sprayed the insect repellent around the picnic table. (Piknik masasının etrafına böcek kovucu spreyi sıktı.)
  7. The smell of garlic is said to be a natural mosquito repellent. (Sarımsağın kokusunun doğal bir sivrisinek itici olduğu söylenir.)
  8. The bear repellent spray kept the hikers safe from a potential attack. (Ayu iticisi sprey, yürüyüşçüleri potansiyel bir saldırıdan korudu.)
  9. The soldiers used sound repellent devices to disperse crowds. (Askerler, kalabalıkları dağıtmak için ses itici cihazlar kullandılar.)
  10. The repellent gel kept the ants from getting into the house. (İtici jel, karıncaların eve girmesini önledi.)
  11. Some people find certain scents to be repellent. (Bazı insanlar belirli kokuların itici olduğunu bulur.)
  12. The repellent effect of the electric fence kept the animals out of the garden. (Elektrikli çitin itici etkisi, hayvanları bahçeden uzak tuttu.)
  13. The spray repellent left a sticky residue on the car’s windshield. (Sprey itici, arabaların ön camında yapışkan bir kalıntı bıraktı.)
  14. The company developed a natural insect repellent using essential oils. (Şirket, temel yağlar kullanarak doğal bir böcek kovucu geliştirdi.)
  15. The repellent nature of the material prevented stains from setting in. (Malzemenin itici özelliği, lekelerin oluşmasını önledi.)
  16. The repellent sound of the alarm scared off the intruder. (Alarmın itici sesi, hırsızı korkuttu.)
  17. The park installed deer repellent plants to protect the flower beds. (Park, çiçek yataklarını korumak için geyik iticisi bitkiler yerleştirdi.)
  18. The repellent effect of the spray kept the graffiti from sticking to the wall. (Spreyin itici etkisi, grafitinin duvara yapışmasını engelledi
  1. The repellent properties of the fabric kept the clothes smelling fresh for longer. (Kumaşın itici özellikleri, giysilerin daha uzun süre taze kokmasını sağladı.)
  2. The campers used bear repellent spray as a precaution during their hike in the wilderness. (Kamperler, vahşi doğada yürüyüşleri sırasında önlem olarak ayı iticisi sprey kullandılar.)

(Türkçe karşılıklar parantez içinde verilmiştir.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.