Repeatedly İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı
“Repeatedly” Nedir?
“Repeatedly”, bir eylemin belirli bir süre boyunca sürekli tekrarlandığını ifade eden bir İngilizce sıfattır.
20 Örnek Cümle
- She repeatedly told him to stop talking. (Sürekli olarak ona konuşmayı durdurmasını söyledi.)
- He repeatedly failed his driving test. (Sınavını sürekli olarak başarısız oldu.)
- The doorbell repeatedly rang, but no one answered. (Kapı zili sürekli çaldı, ama kimse cevap vermedi.)
- The dog barked repeatedly until someone let him in. (Köpek içeri girene kadar sürekli havladı.)
- The teacher repeatedly reminded the students about the upcoming exam. (Öğretmen, yaklaşan sınav hakkında öğrencilere sürekli hatırlattı.)
- The company repeatedly ignored the complaints of its customers. (Şirket müşterilerinin şikayetlerini sürekli olarak görmezden geldi.)
- He repeatedly checked his watch, waiting for the train to arrive. (Trenin gelmesini beklerken saatine sürekli olarak baktı.)
- The child repeatedly asked for candy until his mother gave in. (Anne şeker isteğini sürekli olarak tekrarlayan çocuğa sonunda izin verdi.)
- The athlete repeatedly practiced his moves until they were perfect. (Sporcu hareketlerini mükemmelleşene kadar sürekli olarak çalıştı.)
- The computer program repeatedly crashed, causing frustration for the user. (Bilgisayar programı sürekli çöktü, kullanıcı için hayal kırıklığına neden oldu.)
- The construction workers repeatedly hammered nails into the wood. (İnşaat işçileri sürekli olarak çivi çakarak ahşaba monte ettiler.)
- The politician repeatedly promised to lower taxes, but failed to deliver. (Politikacı vergileri düşürme sözü verdi, ama başaramadı.)
- The singer repeatedly rehearsed the song before the big concert. (Şarkıcı büyük konserden önce şarkıyı sürekli olarak prova etti.)
- The child repeatedly pressed the button on the toy until the batteries died. (Çocuk piller bitene kadar oyuncaktaki düğmeye sürekli olarak bastı.)
- The athlete repeatedly lifted weights to build muscle. (Sporcu kas yapmak için sürekli olarak ağırlık kaldırdı.)
- The student repeatedly checked her notes to prepare for the exam. (Öğrenci sınav için hazırlanmak için notlarını sürekli olarak kontrol etti.)
- The wind repeatedly blew the leaves off the tree. (Rüzgar yaprakları sürekli olarak ağaçtan düşürdü.)
- The chef repeatedly tasted the sauce to adjust the seasoning. (
Şef baharat ayarını düzeltmek için sosu sürekli olarak tadıyordu.)
- The team repeatedly practiced the play until they had it memorized. (Takım oyunu ezberleyene kadar sürekli olarak çalıştı.)
- The car repeatedly stalled on the steep hill. (Araba dik tepede sürekli olarak stop etti.)
Bu örnek cümleler “repeatedly” kelimesinin kullanımını göstermektedir.
Hemen Yorum Yaz