Ball Gown İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Ball Gown İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Ball Gown Nedir?

Ball gown, genellikle özel etkinliklerde giyilen, uzun etekli, kabarık ve şık bir elbise türüdür.

Örnek cümleler:

  1. She looked like a princess in her beautiful ball gown. (O, güzel balo elbisesiyle bir prenses gibi görünüyordu.)
  2. I bought a new ball gown for the charity event next week. (Gelecek haftaki yardım etkinliği için yeni bir balo elbisesi aldım.)
  3. The bride wore a stunning ball gown on her wedding day. (Gelin, düğün gününde harika bir balo elbisesi giydi.)
  4. The little girl twirled around in her pink ball gown. (Küçük kız, pembe balo elbisesiyle etrafında döndü.)
  5. The ball gown had a long train that flowed gracefully behind her. (Balo elbisesinin uzun bir kuyruğu vardı ve zarifçe arkasında akıyordu.)
  6. She chose a strapless ball gown for the prom. (Mezuniyet balosu için straplez bir balo elbisesi seçti.)
  7. The ball gown was adorned with intricate beading and embroidery. (Balo elbisesi, karmaşık boncuk işi ve nakış işlemeleriyle süslenmişti.)
  8. She felt like a movie star in her glamorous ball gown. (Gösterişli balo elbisesiyle bir film yıldızı gibi hissetti.)
  9. The ball gown was made of luxurious silk and satin fabrics. (Balo elbisesi, lüks ipek ve saten kumaşlardan yapılmıştı.)
  10. The dancer’s ball gown flowed around her as she twirled on the stage. (Dansçının balo elbisesi, sahnede döndüğü gibi etrafında akıyordu.)
  11. The ball gown had a sweetheart neckline and a full, voluminous skirt. (Balo elbisesinin yakası kalp şeklindeydi ve etek kısmı dolgun ve hacimliydi.)
  12. She paired her ball gown with a sparkling necklace and earrings. (Balo elbisesinin üzerine parıldayan bir kolye ve küpe taktı.)
  13. The ball gown was custom-made to fit her perfectly. (Balo elbisesi, tam oturması için özel olarak yapılmıştı.)
  14. She spun around in her ball gown, feeling elegant and beautiful. (Balo elbisesiyle etrafında döndü, zarif ve güzel hissetti.)
  15. The ball gown had layers of tulle and organza that gave it a full, dramatic look. (Balo elbisesinin tül ve organze katmanları, ona dolgun ve dramatik bir görünüm veriyordu.)
  16. She wore her hair up to show off the intricate detailing on her ball gown. (Balo elbisesinin karmaşık işlemelerini göstermek için saçlarını yukarıda tuttu.)
  17. The ball gown had a corset-style bodice that cinched in at the waist. (Balo elbisesinin k

orsay tarzı bir üstü vardı ve beli sıktı.)
18. She felt like a princess in her pink, floor-length ball gown. (Pembe, yere kadar uzanan balo elbisesiyle bir prenses gibi hissetti.)

  1. The ball gown had a long, flowing skirt that brushed the floor as she walked. (Balo elbisesinin uzun, akışkan eteği yürürken yerleri süpürüyordu.)
  2. She accessorized her ball gown with a delicate clutch and strappy heels. (Balo elbisesine ince bir çanta ve ince bantlı topuklu ayakkabılarla aksesuar yaptı.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.