Repeat İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Repeat İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Repeat İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Repeat (tekrar etmek) nedir?
“Repeat” kelimesi, bir eylemin daha önce yapılmış bir eylemi yeniden yapmak anlamına gelir.

Örnek cümleler:

1. Please repeat after me: Lütfen benim arkamdan tekrarlayın.
2. I had to repeat the grade because I failed some classes. (Bazı derslerde başarısız olduğum için sınıfı tekrarlamak zorunda kaldım.)
3. Repeat offenders will face stricter punishments. (Tekrarlayan suçlular daha sert cezalarla karşı karşıya kalacaklar.)
4. The teacher had to repeat the instructions because some students weren’t paying attention. (Bazı öğrencilerin dikkat etmediği için öğretmen talimatları tekrar etmek zorunda kaldı.)
5. I need to repeat that experiment to get accurate results. (Doğru sonuçlar elde etmek için o deneyi tekrar yapmam gerekiyor.)
6. He asked me to repeat what I had just said. (Benim söylediğimi tekrar etmemi istedi.)
7. We had to repeat the song because we didn’t know all the words. (Tüm sözcükleri bilmediğimiz için şarkıyı tekrar etmek zorunda kaldık.)
8. The radio station repeated the news bulletin at the top of every hour. (Radyo istasyonu her saat başında haber bültenini tekrarladı.)
9. I had to repeat my request several times before they understood what I was asking for. (Onlara ne istediğimi anlamaları için birkaç kez talebimi tekrar etmek zorunda kaldım.)
10. The teacher repeated the question to make sure everyone understood. (Herkesin anladığından emin olmak için öğretmen soruyu tekrarladı.)
11. You don’t need to repeat yourself. I heard you the first time. (Kendini tekrar etmene gerek yok. İlk seferde seni duydum.)
12. The singer repeated the chorus several times to get the audience to sing along. (Şarkıcı, izleyicilerin şarkıya eşlik etmesini sağlamak için nakaratı birkaç ke

tekrarladı.)
13. I don’t want to repeat the same mistake again. (Aynı hatayı tekrarlamak istemiyorum.)

14. The movie was so good that I repeated it the next day. (Film o kadar iyiydi ki ertesi gün tekrar izledim.)
15. The coach made the team repeat the play until they got it right. (Antrenör, takımın doğru yapana kadar oyunu tekrarlamasını sağladı.)
16. The comedian repeated his best jokes during his encore performance. (Komedyen, tekrar performansında en iyi şakalarını tekrarladı.)
17. You need to repeat this process several times to master it. (Bu süreci öğrenmek için birkaç kez tekrar etmen gerekiyor.)
18. The alarm clock repeated its annoying beep until I finally woke up. (Çalar saat, sonunda uyandığım kadar tekrarlanan rahatsız edici bir bip sesi çıkardı.)
19. The artist repeated the brush strokes until he was satisfied with the painting. (Sanatçı, tablosundan memnun olana kadar fırça darbelerini tekrarladı.)
20. The news anchor repeated the breaking news throughout the day. (Haber sunucusu, gün boyunca kırılma noktası haberlerini tekrarladı.)