Repair İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Repair İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Repair kelimesinin Türkçe anlamı:


Repair kelimesi, bir şeyin bozuk, hasarlı veya işlevini yerine getirmeyen kısımlarını tamir etmek, onarmak veya düzeltmek anlamına gelir.

Örnek cümleler:

  1. I need to repair my car’s engine. (Aracımın motorunu tamir etmem gerekiyor.)
  2. The company hired a technician to repair the broken machines. (Şirket, bozuk makineleri tamir etmek için bir teknisyen tuttu.)
  3. He tried to repair the old clock, but it was beyond repair. (Eski saati tamir etmeye çalıştı ama tamir edilemeyecek kadar kötü durumdaydı.)
  4. I need to repair the leaky faucet in the bathroom. (Banyodaki sızıntılı musluğu tamir etmem gerekiyor.)
  5. The company is closing for a week to repair the damages caused by the flood. (Şirket, sel nedeniyle meydana gelen hasarları tamir etmek için bir haftalığına kapanıyor.)
  6. She is going to repair her relationship with her sister. (Kız kardeşiyle olan ilişkisini tamir etmeye karar verdi.)
  7. The plumber was able to repair the broken pipe in just a few hours. (Tesisatçı, kırık boruyu sadece birkaç saat içinde tamir edebildi.)
  8. The car repair shop gave me an estimate for the cost of the repairs. (Araba tamir dükkanı, tamir masrafları için bir maliyet tahmini verdi.)
  9. She is skilled at repairing computers. (Bilgisayar tamirinde becerikli.)
  10. The repair of the damaged roof will take a few days. (Hasar görmüş çatının tamiri birkaç gün sürecek.)
  11. The mechanic is repairing the brakes on my car. (Mekanik, arabamdaki frenleri tamir ediyor.)
  12. He spent the weekend repairing the fence in his backyard. (Arka bahçesindeki çiti tamir etmek için hafta sonunu harcadı.)
  13. I had to repair the hole in my jeans. (Kot pantolonumdaki deliği tamir etmek zorunda kaldım.)
  14. The repair costs for the laptop were too high, so I decided to buy a

new one instead. (Dizüstü bilgisayarın tamir maliyetleri çok yüksekti, bu nedenle yenisi satın almayı tercih ettim.)
15. The repairman arrived quickly to fix the broken air conditioner. (Tamirci, bozuk klimayı tamir etmek için hızlıca geldi.)

  1. The artist repaired the damaged painting with care. (Sanatçı, hasar görmüş tabloyu özenle tamir etti.)
  2. The repair work on the road is causing some traffic delays. (Yoldaki tamir işi bazı trafik gecikmelerine neden oluyor.)
  3. The repairman had to replace several parts to fix the broken appliance. (Tamirci, bozuk cihazı tamir etmek için birkaç parça değiştirmek zorunda kaldı.)
  4. I called a handyman to repair the small cracks in the wall. (Duvarın küçük çatlaklarını tamir etmek için bir tamirci çağırdım.)
  5. The repair of the damaged bridge will take months to complete. (Hasar görmüş köprünün tamiratı tamamlanması aylar alacak.)

Türkçe karşılıklar:

  1. Aracımın motorunu tamir etmem gerekiyor.
  2. Şirket, bozuk makineleri tamir etmek için bir teknisyen tuttu.
  3. Eski saati tamir etmeye çalıştı ama tamir edilemeyecek kadar kötü durumdaydı.
  4. Banyodaki sızıntılı musluğu tamir etmem gerekiyor.
  5. Şirket, sel nedeniyle meydana gelen hasarları tamir etmek için bir haftalığına kapanıyor.
  6. Kız kardeşiyle olan ilişkisini tamir etmeye karar verdi.
  7. Tesisatçı, kırık boruyu sadece birkaç saat içinde tamir edebildi.
  8. Araba tamir dükkanı, tamir masrafları için bir maliyet tahmini verdi.
  9. Bilgisayar tamirinde becerikli.
  10. Hasar görmüş çatının tamiri birkaç gün sürecek.
  11. Mekanik, arabamdaki frenleri tamir ediyor.
  12. Arka bahçesindeki çiti tamir etmek için hafta sonunu harcadı.
  13. Kot pantolonumdaki deliği tamir etmek zorunda kaldım.
  14. Dizüstü bilgisayarın tamir maliyetleri çok yüksekti, bu nedenle yenisi satın almayı tercih ettim.
  15. Tamirci, bozuk klimayı tamir etmek için hızlıca geldi.
  16. Sanatçı, hasar gö

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.