Renegotiate İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Renegotiate İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Renegotiate Nedir?

Renegotiate, bir sözleşmenin veya anlaşmanın yeniden görüşülmesi veya değiştirilmesi anlamına gelir. Bu terim, tarafların önceden belirlenmiş şartları yeniden müzakere etmeleri için kullanılır.

Örnek cümleler:

  1. The company wants to renegotiate the terms of the contract. (Şirket, sözleşmenin şartlarını yeniden müzakere etmek istiyor.)
  2. The union is planning to renegotiate the collective bargaining agreement. (Sendika, toplu sözleşmeyi yeniden müzakere etmeyi planlıyor.)
  3. The government has no plans to renegotiate the treaty. (Hükümetin, anlaşmayı yeniden müzakere etmek için planı yok.)
  4. The athlete wants to renegotiate his contract with the team. (Sporcu, takımla olan sözleşmesini yeniden müzakere etmek istiyor.)
  5. The landlord and the tenant agreed to renegotiate the lease. (Ev sahibi ve kiracı, kiralık sözleşmesini yeniden müzakere etmek konusunda anlaştılar.)
  6. The two countries are currently renegotiating their trade agreement. (İki ülke, şu anda ticaret anlaşmalarını yeniden müzakere ediyorlar.)
  7. The parties have agreed to renegotiate the terms of the settlement. (Taraflar, uzlaşmanın şartlarını yeniden müzakere etmek konusunda anlaştılar.)
  8. The players’ union is looking to renegotiate the salary cap. (Oyuncuların sendikası, ücret tavanını yeniden müzakere etmeye çalışıyor.)
  9. The government has decided to renegotiate the terms of the loan. (Hükümet, kredi şartlarını yeniden müzakere etmeye karar verdi.)
  10. The company and the supplier need to renegotiate the delivery schedule. (Şirket ve tedarikçi, teslimat takvimini yeniden müzakere etmek zorundalar.)
  11. The artist wants to renegotiate the terms of her record deal. (Sanatçı, kayıt anlaşmasının şartlarını yeniden müzakere etmek istiyor.)
  12. The two sides are expected to renegotiate the peace treaty next month. (İki tarafın, gelecek ay barış anlaşmasını yeniden müzakere etmeleri bekleniyor.)
  13. The management is open to renegotiating the terms of the employee benefits package. (Yönetim, çalışanların yararları paketinin şartlarını yeniden müzakere etmek konusunda açık.)
  14. The airline is looking to renegotiate the terms of its lease on the planes. (Hava yolu şirketi, uçakların kiralama şartlarını yeniden müzakere etmeye çalışıyor.)
  15. The buyer and seller need to renegotiate the price of the property. (Alıcı ve satıcı, mülkün fiyatını yeniden müzakere etmek zorundalar.)
  16. The company had to renegotiate the

terms of the loan after experiencing financial difficulties. (Şirket, mali zorluklar yaşadıktan sonra kredi şartlarını yeniden müzakere etmek zorunda kaldı.)
17. The parties involved have agreed to renegotiate the terms of the partnership. (İlgili taraflar, ortaklık şartlarını yeniden müzakere etmek konusunda anlaştılar.)

  1. The musician is trying to renegotiate the royalties for her songs. (Müzisyen, şarkıları için telif haklarını yeniden müzakere etmeye çalışıyor.)
  2. The university is considering renegotiating the terms of its contract with the food service provider. (Üniversite, yemek hizmeti sağlayıcısı ile olan sözleşmenin şartlarını yeniden müzakere etmeyi düşünüyor.)
  3. The government and the opposition parties are in talks to renegotiate the immigration policy. (Hükümet ve muhalefet partileri, göçmenlik politikasını yeniden müzakere etmek için görüşmeler yapıyorlar.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.