Remain İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Remain İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Remain

Türkçe Anlamı: Geri kalmak, kalmak, artmak, aynı kalmak.

  1. Despite the heavy rain, the guests remained at the party.
    (Ağır yağmuruna rağmen misafirler partiye kalmaya devam ettiler.)
  2. The old building remains a popular tourist attraction.
    (Eski bina hala popüler bir turist çekim merkezi olarak kalmaktadır.)
  3. Please remain quiet during the exam.
    (Sınav sırasında lütfen sessiz kalın.)
  4. The ruins of the ancient city still remain.
    (Antik şehrin kalıntıları hala duruyor.)
  5. The athlete remained in the lead throughout the race.
    (Sporcu yarışın tamamı boyunca lider olarak kalmıştı.)
  6. The evidence remains inconclusive.
    (Kanıtlar hala kesin sonuç vermiyor.)
  7. Despite the accident, the car remained in good condition.
    (Kaza olmasına rağmen, araç iyi durumda kaldı.)
  8. The family remained hopeful despite the difficult situation.
    (Aile, zor duruma rağmen umutlu kalmaya devam etti.)
  9. He remained calm even in the face of danger.
    (Tehlikeyle karşı karşıya bile olsa sakin kaldı.)
  10. The flowers remained fresh for several days.
    (Çiçekler birkaç gün boyunca taze kaldı.)
  11. The team remained undefeated throughout the season.
    (Takım sezon boyunca yenilgisiz kaldı.)
  12. The old customs remain in some remote areas.
    (Eski adetler bazı uzak bölgelerde hala varlığını sürdürüyor.)
  13. She remained silent when asked about the incident.
    (Olayla ilgili sorulduğunda sessiz kalmıştı.)
  14. The city remains under strict lockdown measures.
    (Şehir sıkı karantina önlemleri altında kalmaya devam ediyor.)
  15. The students remained seated until the teacher dismissed them.
    (Öğrenciler öğretmen onları serbest bırakana kadar oturmayı sürdürdüler.)
  16. The smell of smoke remained in the room for hours.
    (Duman kokusu saatlerce odada kalmıştı.)
  17. The old building remains a symbol of the city’s history.
    (Eski bina şehrin tarihine dair bir sembol olarak kalmaya devam ediyor.)
  18. Despite the time that has passed, the pain remains.
    (Geçen zamanlara rağmen, acı hala devam ediyor.)
  19. The company’s profits remained stable despite the economic downturn.
    (Ekonomik durgunluğa rağmen şirketin karı istikrarlı kalmıştı.)
  20. The mystery of the missing treasure remains unsolved.
    (Kayıp hazine gizemi hala çözülememiş durumda k
  1. The politician remained firm in his stance on the controversial issue.
    (Politikacı, tartışmalı konudaki tutumunda kararlı kaldı.)
  2. The memories of their trip remained with them for years.
    (Seyahatlerinin hatıraları yıllar boyunca onlarla kaldı.)
  3. The audience remained captivated by the performer’s talent.
    (İzleyiciler, sanatçının yeteneği tarafından büyülenmeye devam etti.)
  4. The company remained committed to its environmental initiatives.
    (Şirket, çevresel girişimlerine bağlı kalmaya devam etti.)
  5. The damage caused by the storm remains visible in the area.
    (Fırtına tarafından yapılan hasar, bölgede hala görülebilir durumda.)
  6. The dress remains fashionable even after several years.
    (Elbise birkaç yıl sonra bile modası geçmeyen bir tarza sahip.)
  7. The children remained attentive during the teacher’s lesson.
    (Öğretmenin dersinde çocuklar dikkatli kalmaya devam ettiler.)
  8. The cat remained curious about the new object in the room.
    (Kedi, odadaki yeni nesne hakkında meraklı kalmaya devam etti.)
  9. The colors of the painting remain vivid and bright.
    (Tablonun renkleri canlı ve parlak kalmaya devam ediyor.)
  10. The doctor remained optimistic about the patient’s recovery.
    (Doktor, hastanın iyileşmesi konusunda iyimser kalmaya devam etti.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.