Relapse İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Relapse İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Relapse (tekrar hastalanma, kötüye gitme)

Relapse refers to the recurrence or worsening of a disease or condition after a period of improvement or recovery.

  1. After several months of sobriety, she experienced a relapse and started drinking again. (Birkaç ay süren ayıklık döneminden sonra tekrar içmeye başladı.)
  2. The patient suffered a relapse and had to be readmitted to the hospital. (Hasta tekrar hastalandı ve hastaneye yeniden yatırıldı.)
  3. It is common for people with addiction to experience relapses before achieving long-term recovery. (Uzun süreli iyileşmeyi sağlamadan önce, bağımlılığı olan insanların genellikle tekrar hastalanmaları olağandır.)
  4. The team was devastated by the quarterback’s relapse into drug use. (Takım, oyun kurucunun uyuşturucu kullanımına tekrar başlaması nedeniyle yıkıldı.)
  5. Despite her best efforts, she experienced a relapse of her depression. (En iyi çabalarına rağmen, depresyonunun kötüye gitmesiyle karşı karşıya kaldı.)
  6. The company suffered a relapse in profits due to poor management decisions. (Kötü yönetim kararları nedeniyle şirket karlarında kötüleşme yaşandı.)
  7. The athlete’s relapse into an old injury prevented him from playing in the championship game. (Sporcu eski bir yaralanmaya tekrar düştüğü için şampiyona maçında oynayamadı.)
  8. Treatment for addiction involves managing and preventing relapses. (Bağımlılık tedavisi, relapsların yönetilmesi ve önlenmesini içerir.)
  9. She was disappointed by her relapse into old habits and vowed to do better. (Eski alışkanlıklarına geri düştüğü için hayal kırıklığına uğradı ve daha iyi yapacağına söz verdi.)
  10. The patient’s relapse was caused by a combination of stress and lack of proper self-care. (Hastanın kötüleşmesi, stres ve uygun bakım eksikliğinin bir kombinasyonundan kaynaklandı.)
  11. It is important to seek help immediately if you experience a relapse of your symptoms. (Belirtilerinizin kötüleşmesi durumunda hemen yardım aramak önemlidir.)
  12. The musician’s relapse into drug use derailed his promising career. (Müzisyenin uyuşturucu kullanımına geri düşmesi umut verici kariyerini rayından çıkardı.)
  13. The company took steps to prevent a relapse of their financial troubles. (Şirket, mali sorunlarının tekrarlanmasını önlemek için adımlar attı.)
  14. She was determined to avoid relapse and continued to attend therapy sessions regularly. (Kötüleşmeyi önlemeye kararlıydı ve terapi seanslarına düzenli olarak devam etti.)
  15. The patient’s relapse was a setback in their progress, but with support

and proper treatment, they were able to recover again. (Hastanın kötüleşmesi ilerlemelerinde bir geri adım olsa da, destek ve uygun tedavi ile tekrar iyileşebildiler.)
16. The company implemented a relapse prevention program to help employees struggling with addiction. (Şirket, bağımlılıkla mücadele eden çalışanlara yardımcı olmak için bir geri düşme önleme programı uyguladı.)

  1. The athlete’s relapse into an old injury made him realize the importance of proper self-care and injury prevention. (Sporcu eski bir yaralanmaya düşmesi, uygun bakım ve yaralanma önleme öneminin farkına varmasını sağladı.)
  2. The singer’s relapse into drug use led to public scrutiny and criticism. (Şarkıcının uyuşturucu kullanımına geri düşmesi, kamuoyu tarafından eleştirilere maruz kalmasına neden oldu.)
  3. The relapse of his chronic illness made him realize the importance of taking care of his health on a daily basis. (Kronik hastalığının tekrar kötüleşmesi, sağlığına günlük olarak dikkat etmenin önemini fark ettirdi.)
  4. Relapse can be a difficult and discouraging experience, but it is important to remember that recovery is possible with the right support and treatment. (Relapslar zorlayıcı ve moral bozucu olabilir, ancak doğru destek ve tedavi ile iyileşmenin mümkün olduğunu hatırlamak önemlidir.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.