Reinforce İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Reinforce İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Reinforce Kelimesi

Reinforce kelimesi Türkçe dilinde “güçlendirmek” anlamına gelir. Bir şeyi daha sağlam ve dayanıklı hale getirmek veya bir davranışı pekiştirmek için kullanılır.

Örnek Cümleler:

1. We need to reinforce the walls to prevent them from collapsing during an earthquake. (Deprem sırasında çökmemeleri için duvarları güçlendirmemiz gerekiyor.)
2. The company plans to reinforce its marketing efforts to increase sales. (Şirket, satışları artırmak için pazarlama çabalarını güçlendirmeyi planlıyor.)
3. The teacher reinforced the lesson by asking the students to repeat the main points. (Öğretmen, öğrencilerin ana noktaları tekrarlamalarını isteyerek dersi pekiştirdi.)
4. The soldiers were sent to reinforce the troops at the front line. (Askerler, cephe hattındaki birlikleri güçlendirmek için gönderildi.)
5. The coach used positive reinforcement to motivate the team. (Antrenör, takımı motive etmek için pozitif pekiştirme kullandı.)
6. The bridge was reinforced with steel beams to make it stronger. (Köprü daha sağlam hale getirmek için çelik kirişlerle güçlendirildi.)
7. The government is planning to reinforce the border to prevent illegal immigration. (Hükümet, yasadışı göçü önlemek için sınırları güçlendirmeyi planlıyor.)
8. The company will reinforce its cybersecurity measures to protect against hacking. (Şirket, hackinge karşı korunmak için siber güvenlik önlemlerini güçlendirecek.)
9. The dentist recommended a mouth guard to reinforce the teeth and prevent grinding. (Diş hekimi, dişleri güçlendirmek ve gıcırdatmayı önlemek için bir diş koruyucusu önerdi.)
10. The police department will reinforce its presence in high-crime areas. (Polis departmanı, yüksek suç oranı olan bölgelerde varlığını güçlendirecek.)
11. The therapist used reinforcement to encourage the patient to continue with their exercises. (Terapist, hastanın egzersizlere devam etmesini teşvik etmek için pekiştirme kullandı.)
12. The concrete wall was reinforced with rebar to make it more resistant to earthquakes. (Beton duvar, depreme daha dayanıklı hale getirmek için çelik donatı ile güçlendirildi.)
13. The army sent additional troops to reinforce the frontline. (Ordu, cephe hattını güçlendirmek için ek birlikler gönderdi.)
14. The trainer used positive reinforcement to train the dog to sit on command. (Eğitmen, köpeği komutla oturması için pozitif pekiştirme kullandı.)
15. The city will reinforce the levee to prevent flooding during heavy rain. (Şehir, aşırı yağmur sırasında seli önlemek için seti güçlendirecek.)

16. The therapist suggested reinforcing positive self-talk to improve the patient’s self-esteem. (Terapist, hastanın özsaygısını artırmak için pozitif öz-konuşmayı pekiştirmeyi önerdi.)
17. The engineer recommended reinforcing the bridge’s foundation to prevent it from sinking. (Mühendis, köprünün batmasını önlemek için temelini güçlendirmeyi önerdi.)
18. The school implemented a system of reinforcement to encourage good behavior in students. (Okul, öğrencilerde iyi davranışları teşvik etmek için bir pekiştirme sistemi uyguladı.)
19. The government will reinforce the healthcare system to improve access for all citizens. (Hükümet, tüm vatandaşlar için erişimi iyileştirmek için sağlık sistemini güçlendirecek.)
20. The construction crew reinforced the scaffolding to ensure the safety of workers. (İnşaat ekibi, işçilerin güvenliği için iskeleyi güçlendirdi.)

(H4) Türkçe Karşılıklar:

1. güçlendirmek
2. satışları artırmak için pazarlama çabalarını güçlendirmek
3. dersi pekiştirmek
4. birlikleri güçlendirmek
5. takımı motive etmek için pozitif pekiştirme kullanmak
6. daha sağlam hale getirmek için çelik kirişlerle güçlendirmek
7. sınırları güçlendirmek
8. hackinge karşı korunmak için siber güvenlik önlemlerini güçlendirmek
9. dişleri güçlendirmek ve gıcırdatmayı önlemek için bir diş koruyucusu önermek
10. yüksek suç oranı olan bölgelerde varlığını güçlendirmek
11. hastanın egzersizlere devam etmesini teşvik etmek için pekiştirme kullanmak
12. depreme daha dayanıklı hale getirmek için çelik donatı ile güçlendirmek
13. cephe hattını güçlendirmek için ek birlikler göndermek
14. köpeği komutla oturması için pozitif pekiştirme kullanmak
15. aşırı yağmur sırasında seli önlemek için seti güçlendirmek
16. hastanın özsaygısını artırmak için pozitif öz-konuşmayı pekiştirmeyi önermek
17. köprünün batmasını önlemek için temelini güçlendirmeyi önermek
18. öğrencilerde iyi davranışları teşvik etmek için bir pekiştirme sistemi uygulamak
19. tüm vatandaşlar için erişimi iyileştirmek için sağlık sistemini güçlendirmek
20. işçilerin güvenliği için iskeleyi güçlendirmek.