Reimpose İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Reimpose İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Reimpose Nedir?

Reimpose kelimesi, bir şeyi yeniden uygulamak, tekrar yerleştirmek veya geri getirmek anlamına gelir.

Örnek cümleler:

  1. The government plans to reimpose strict lockdown measures due to the increase in COVID-19 cases. (Hükümet, COVID-19 vakalarındaki artış nedeniyle sıkı karantina önlemlerini yeniden uygulamayı planlıyor.)

  2. The teacher decided to reimpose the homework policy after noticing a decline in student performance. (Öğretmen, öğrenci performansındaki düşüşü fark ettikten sonra ödev politikasını yeniden uygulamaya karar verdi.)

  3. The company had to reimpose the dress code policy because some employees were dressing inappropriately. (Şirket, bazı çalışanların uygun olmayan şekilde giyinmesi nedeniyle kıyafet kodu politikasını yeniden uygulamak zorunda kaldı.)

  4. The coach decided to reimpose strict training rules after the team’s poor performance in the last game. (Antrenör, son maçtaki kötü performanslarından sonra sıkı antrenman kurallarını yeniden uygulamaya karar verdi.)

  5. The city council is considering whether to reimpose a curfew in certain areas to reduce crime rates. (Şehir konseyi, suç oranlarını azaltmak için belirli bölgelerde sokağa çıkma yasağı yeniden uygulanıp uygulanmayacağını düşünüyor.)

  6. The school principal had to reimpose the no cell phone policy because some students were using them during class. (Okul müdürü, bazı öğrencilerin ders sırasında cep telefonu kullanması nedeniyle cep telefonu politikasını yeniden uygulamak zorunda kaldı.)

  7. The airline decided to reimpose baggage fees to increase revenue. (Havayolu şirketi, gelirlerini artırmak için bagaj ücretlerini yeniden uygulamaya karar verdi.)

  8. The hotel had to reimpose the noise policy after receiving complaints from other guests. (Otel, diğer konuklardan şikayetler alması nedeniyle gürültü politikasını yeniden uygulamak zorunda kaldı.)

  9. The government decided to reimpose tariffs on imported goods to protect local industries. (Hükümet, yerel endüstrileri korumak için ithal edilen mallara gümrük vergisi yeniden uygulamaya karar verdi.)

  10. The museum had to reimpose the no photography policy after some visitors were taking pictures of the exhibits. (Müze, bazı ziyaretçilerin sergilerin fotoğraflarını çekmesi nedeniyle fotoğraf çekme politikasını yeniden uygulamak zorunda kaldı.)

  11. The university decided to reimpose the attendance policy after noticing a decrease in student attendance. (Üniversite, öğrenci devam oranındaki azalışı fark ettikten sonra devam politik

asını yeniden uygulamaya karar verdi.)

  1. The restaurant had to reimpose the mask-wearing policy after a surge in COVID-19 cases in the area. (Restoran, bölgedeki COVID-19 vakalarındaki artış nedeniyle maske takma politikasını yeniden uygulamak zorunda kaldı.)

  2. The city had to reimpose water restrictions due to a drought. (Şehir, kuraklık nedeniyle su kısıtlamalarını yeniden uygulamak zorunda kaldı.)

  3. The school district decided to reimpose the no peanut policy due to an increase in student allergies. (Okul bölgesi, öğrenci alerjilerindeki artış nedeniyle fıstık politikasını yeniden uygulamaya karar verdi.)

  4. The company had to reimpose safety regulations after a workplace accident. (Şirket, bir işyeri kazası sonrasında güvenlik düzenlemelerini yeniden uygulamak zorunda kaldı.)

  5. The government decided to reimpose travel restrictions to certain countries due to security concerns. (Hükümet, güvenlik endişeleri nedeniyle belirli ülkelere seyahat kısıtlamalarını yeniden uygulamaya karar verdi.)

  6. The museum had to reimpose the bag check policy after a security threat. (Müze, bir güvenlik tehdidi sonrasında çanta kontrolü politikasını yeniden uygulamak zorunda kaldı.)

  7. The airline decided to reimpose a ban on smoking on flights. (Havayolu şirketi, uçuşlarda sigara içme yasağını yeniden uygulamaya karar verdi.)

  8. The city had to reimpose parking regulations after an increase in illegal parking. (Şehir, yasa dışı park etme olaylarındaki artış nedeniyle park düzenlemelerini yeniden uygulamak zorunda kaldı.)

  9. The school had to reimpose the tardiness policy after many students were arriving late to class. (Okul, birçok öğrencinin derse geç kalmaları nedeniyle gecikme politikasını yeniden uygulamak zorunda kaldı.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.