Regimen İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Regimen İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Regimen

Regimen, düzenli bir yaşam tarzını ifade eden bir kelime olarak kullanılır. Bu düzenli yaşam tarzı, genellikle beslenme, egzersiz, uyku, stres yönetimi ve kişisel bakımı içerir.

Örnek cümleler:

  1. It’s important to maintain a healthy regimen to keep your body in good condition. (Vücudunuzu iyi durumda tutmak için sağlıklı bir düzen sürdürmek önemlidir.)
  2. My daily regimen includes a balanced diet, exercise, and meditation. (Günlük rutinim dengeli bir diyet, egzersiz ve meditasyon içeriyor.)
  3. The doctor prescribed a strict regimen of medication and physical therapy. (Doktor ilaç ve fizik tedavi için sıkı bir rejim önerdi.)
  4. She follows a strict skin care regimen to maintain her youthful appearance. (Genç görünümünü korumak için sıkı bir cilt bakımı rutini takip ediyor.)
  5. The team’s training regimen includes weightlifting and endurance exercises. (Takımın antrenman programı ağırlık kaldırma ve dayanıklılık egzersizlerini içerir.)
  6. His daily regimen includes waking up at 6am, going for a run, and having a healthy breakfast. (Günlük rutini saat 6’da uyanmak, koşuya çıkmak ve sağlıklı bir kahvaltı yapmaktır.)
  7. The athlete follows a strict regimen of diet and exercise to maintain peak performance. (Sporcu, zirve performansını sürdürmek için sıkı bir diyet ve egzersiz programı izler.)
  8. A proper skincare regimen can help prevent premature aging. (Doğru bir cilt bakımı rejimi, erken yaşlanmayı önlemeye yardımcı olabilir.)
  9. The doctor recommended a regimen of antibiotics to treat the infection. (Doktor enfeksiyonu tedavi etmek için antibiyotik bir rejim önerdi.)
  10. The beauty blogger shares her daily skincare regimen on her social media accounts. (Güzellik blog yazarı, günlük cilt bakımı rejimini sosyal medya hesaplarında paylaşıyor.)
  11. Following a strict regimen of medication and physical therapy helped him recover from the injury. (İlaç ve fizik tedavinin sıkı bir rejimini takip etmek, yaralanmadan iyileşmesine yardımcı oldu.)
  12. The nutritionist recommended a personalized regimen of diet and supplements for each individual. (Diyetisyen, her birey için kişiselleştirilmiş bir diyet ve takviyelerin bir rejimini önerdi.)
  13. A consistent exercise regimen can help improve cardiovascular health. (Düzenli egzersiz programı, kardiyovasküler sağlığı iyileştirmeye yardımcı olabilir.)
  14. She has a strict morning regimen that includes yoga and a green smoothie. (Sıkı bir sabah rejimi, yoga ve yeşil bir smoothie içermektedir.)
  15. The personal trainer created a customized workout regimen for her client based on their fitness goals. (Kişisel antrenör, fitness h

edeflerine göre müşterisi için özelleştirilmiş bir egzersiz programı oluşturdu.)
16. A consistent sleep regimen can help improve overall health and well-being. (Düzenli bir uyku programı, genel sağlık ve iyi oluşu artırmaya yardımcı olabilir.)

  1. The athlete’s training regimen includes agility drills and sprints. (Sporcu antrenman programı, çeviklik çalışmaları ve sprintleri içerir.)
  2. Following a strict skincare regimen can help prevent acne and blemishes. (Sıkı bir cilt bakımı rejimi takip etmek, akne ve lekeleri önlemeye yardımcı olabilir.)
  3. The doctor recommended a regimen of physical therapy exercises to help improve mobility after the surgery. (Doktor, cerrahiden sonra hareketliliği artırmaya yardımcı olmak için fizik tedavi egzersizlerinin bir rejimini önerdi.)
  4. She created a daily self-care regimen that includes journaling, taking a relaxing bath, and practicing gratitude. (Günlük bir öz bakım rejimi oluşturdu, günlük yazma, rahatlatıcı bir banyo yapma ve şükran pratiği yapma gibi şeyleri içeriyor.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.