Refill İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Refill İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Refill İle İlgili Cümleler

Türkçe Anlamı: Dolum yapmak, yeniden doldurmak.

1. I need to refill my water bottle. (Su şişemi yeniden doldurmam gerekiyor.)
2. Can you refill the sugar jar, please? (Şeker kabını yeniden doldurabilir misin lütfen?)
3. He went to refill his car’s gas tank. (Arabasının benzin tankını doldurmaya gitti.)
4. The printer needs a new toner refill. (Yazıcı yeni bir toner dolumuna ihtiyaç duyuyor.)
5. She ran out of ink and had to refill the pen. (Mürekkep bitti ve kalemi yeniden doldurmak zorunda kaldı.)
6. The refill station was closed, so we had to find another one. (Dolum istasyonu kapalıydı, bu yüzden başka bir tane bulmak zorunda kaldık.)
7. Please don’t forget to refill the ice tray when you take out the ice cubes. (Buz küplerini çıkardığında buz küpü kabını yeniden doldurmayı unutma.)
8. The nurse had to refill the patient’s medication. (Hemşire hastanın ilaçlarını yeniden doldurmak zorunda kaldı.)
9. He refilled the bird feeder with seeds. (Kuş yemi besleyicisini tohumlarla yeniden doldurdu.)
10. The bartender refilled my glass with more beer. (Barmaid bardağıma daha fazla bira doldurdu.)
11. The mechanic refilled the car’s oil. (Tamirci arabaya yağ doldurdu.)
12. She refilled the cat’s food bowl with fresh kibble. (Kedi yemeği kabını taze yiyeceklerle yeniden doldurdu.)
13. The server refilled our water glasses throughout the meal. (Garson yemeğimiz boyunca su bardaklarımızı yeniden doldurdu.)
14. The gas can was empty, so he had to refill it before mowing the lawn. (Benzin kutusu boştu, bu yüzden çimleri biçmeden önce doldurmak zorunda kaldı.)
15. She refilled the bird bath with fresh water. (Kuş banyosunu taze suyla yeniden doldurdu.)
16. The pilot had to refill the airplane’s fuel tanks before taking off. (Pilot kalkmadan önce uçakların yakıt tanklarını yeniden doldurmak zorunda kaldı.)
17. He forgot to refill the printer paper, so it ran out in the middle of the report. (Yazıcı kağıdını yeniden doldurmayı unuttu, bu yüzden raporun ortasında kağıt bitti.)
18. The vending machine ran out of soda, so it needed a refill. (Otomatik satış makinesi sodası bitti, bu yüzden yeniden doldurulması gerekiyordu.)
19. The waiter came to refill the bread basket. (Garson ekmek sepetini yeniden doldurmaya geldi.)
20. She refilled the perfume bottle with more fragrance. (Parfüm şi

lurunu daha fazla koku ile yeniden doldurdu.)

Türkçe Anlamı: Bir şeyin içindekileri yeniden doldurmak, tazelemek.

1. I need to refill my medication prescription. (Reçeteli ilacımın içeriğini yeniden doldurmam gerekiyor.)
2. He refilled the hot tub with fresh water. (Sıcak küveti taze su ile yeniden doldurdu.)
3. She forgot to refill the soap dispenser in the bathroom. (Banyodaki sabun dağıtıcısını yeniden doldurmayı unuttu.)
4. The restaurant had to refill the buffet trays with more food. (Restoranın daha fazla yiyecek ile büfe tepsilerini yeniden doldurması gerekiyordu.)
5. The plant needs to be refilled with soil. (Bitkinin toprağı ile yeniden doldurulması gerekiyor.)
6. I need to refill my prepaid phone card. (Önceden ödenmiş telefon kartımın içeriğini yeniden doldurmam gerekiyor.)
7. The water cooler needs to be refilled with more water bottles. (Su soğutucusu daha fazla su şişesi ile yeniden doldurulması gerekiyor.)
8. He refilled the ice cream machine with more ice cream mix. (Dondurma makinesini daha fazla dondurma karışımı ile yeniden doldurdu.)
9. The janitor had to refill the soap and paper towel dispensers in the bathroom. (Temizlikçi banyodaki sabun ve kağıt havlu dağıtıcılarını yeniden doldurmak zorunda kaldı.)
10. The printer needs to be refilled with more paper. (Yazıcıya daha fazla kağıt ile yeniden doldurulması gerekiyor.)
11. She needs to refill the bird feeder with more birdseed. (Kuş yemi besleyicisine daha fazla kuş yemi ile yeniden doldurması gerekiyor.)
12. The car’s windshield wiper fluid needs to be refilled. (Arabanın silecek suyu yeniden doldurulması gerekiyor.)
13. The hotel had to refill the shampoo and conditioner bottles in the guest rooms. (Otel, misafir odalarındaki şampuan ve saç kremi şişelerini yeniden doldurmak zorunda kaldı.)
14. The bartender needs to refill the liquor bottles behind the bar. (Barmaid bardağın arkasındaki alkollü içecek şişelerini yeniden doldurması gerekiyor.)
15. The battery needs to be refilled with more acid. (Pil daha fazla asit ile yeniden doldurulması gerekiyor.)
16. The ink cartridge needs to be refilled with more ink. (Mürekkep kartuşu daha fazla mürekkep ile yeniden doldurulması gerekiyor.)
17. The bubble solution needs to be refilled for the kids to continue blowing bubbles. (Balon çözeltisi, çocukların balon üflemeye devam etmesi için yeniden doldurulması gerekiyor.)
18. The server needs to refill the salad bar with more vegetables. (Garson, salata barına daha fazla sebze ile