Reconstitute İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Reconstitute İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Reconstitute kelimesinin Türkçe anlamı:

Reconstitute, bir şeyin önceden var olan hâline getirilmesi anlamına gelir. Bir şeyin parçaları tekrar bir araya getirilerek ya da sıvı halindeyken su veya başka bir sıvı ilave edilerek yeniden yapılandırılmasıdır.

1. To make soup, reconstitute the broth by adding hot water. (Çorba yapmak için, kaynar su ekleyerek çorbayı yeniden yapılandırın.)
2. The freeze-dried food can be reconstituted by adding water. (Dondurarak kurutulmuş yiyecekler su eklenerek yeniden yapılandırılabilir.)
3. The company plans to reconstitute its board of directors. (Şirket yönetim kurulunu yeniden yapılandırmayı planlıyor.)
4. The medicine must be reconstituted with sterile water. (İlaç steril su ile yeniden yapılandırılmalıdır.)
5. You need to reconstitute the concentrate before drinking it. (İçmeden önce konsantreyi yeniden yapılandırmanız gerekiyor.)
6. The powder needs to be reconstituted before it can be used. (Toz kullanılmadan önce yeniden yapılandırılmalıdır.)
7. The dried fruit can be reconstituted by soaking it in water. (Kurutulmuş meyve suya batırılarak yeniden yapılandırılabilir.)
8. The architect plans to reconstitute the historic building. (Mimar tarihi binayı yeniden yapılandırmayı planlıyor.)
9. The juice concentrate can be reconstituted with water. (Meyve suyu konsantresi su ile yeniden yapılandırılabilir.)
10. The musician wants to reconstitute the classic song. (Müzisyen klasik şarkıyı yeniden yapılandırmak istiyor.)
11. To make the sauce, reconstitute the dried tomatoes by soaking them in water. (Sos yapmak için, kurutulmuş domatesleri suya batırarak yeniden yapılandırın.)
12. The committee decided to reconstitute the membership. (Komite üyeliği yeniden yapılandırmaya karar verdi.)
13. The reconstituted milk can be used in baking. (Yeniden yapılandırılmış süt fırıncılıkta kullanılabilir.)
14. The artist wants to reconstitute the painting to its original state. (Sanatçı tabloyu özgün hâline yeniden yapılandırmak istiyor.)
15. The soup base can be reconstituted with chicken broth. (Çorba tabanı tavuk suyu ile yeniden yapılandırılabilir.)
16. The reconstituted fruit can be used in smoothies. (Yeniden yapılandırılmış meyve smoothie’lerde kullanılabilir.)
17. The scientist is trying to reconstitute the ancient DNA. (Bilim adamı antik DNA’yı yeniden yapılandırmaya çalışıyor.)
18. The medication must be reconstituted before it is administered. (İlaç u

ygulanmadan önce yeniden yapılandırılmalıdır.)
19. The project team needs to reconstitute the budget to accommodate the changes. (Proje ekibi değişiklikleri karşılamak için bütçeyi yeniden yapılandırmalıdır.)

20. To reconstitute the dried beans, soak them in water overnight. (Kurutulmuş fasulyeleri yeniden yapılandırmak için bir gece suya batırın.)