Reasonable İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Reasonable İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Reasonable

Reasonable, makul veya mantıklı anlamına gelir. Bir şeyin uygun, doğru veya kabul edilebilir olduğunu ifade etmek için kullanılır.

1. It’s not reasonable to expect me to finish this project in one day. (Bu projeyi bir günde bitirmemi beklemek makul değil.)
2. The price seems reasonable to me. (Fiyat benim için makul görünüyor.)
3. The company’s decision was perfectly reasonable. (Şirketin kararı tamamen mantıklıydı.)
4. He’s a reasonable man and will listen to your argument. (O, makul bir adamdır ve senin argümanına kulak verecektir.)
5. It’s not reasonable to blame him for something that wasn’t his fault. (Onu suçu olmayan bir şey için suçlamak makul değil.)
6. A reasonable amount of exercise is essential for good health. (İyi sağlık için makul miktarda egzersiz yapmak önemlidir.)
7. It’s reasonable to assume that she will be here by 5 pm. (5’e kadar burada olacağını varsaymak makul.)
8. The proposal was rejected for not being reasonable. (Teklif, makul olmadığı için reddedildi.)
9. The punishment was reasonable considering the severity of the crime. (Suçun ciddiyeti göz önüne alındığında ceza makuldu.)
10. The lawyer made a reasonable argument in court. (Avukat, mahkemede makul bir argüman ortaya koydu.)
11. We need to come to a reasonable solution to this problem. (Bu soruna makul bir çözüm bulmamız gerekiyor.)
12. It’s not reasonable to expect everyone to agree with you. (Herkesin seninle aynı fikirde olmasını beklemek makul değil.)
13. The company offers a reasonable salary for this position. (Şirket bu pozisyon için makul bir maaş teklif ediyor.)
14. It’s reasonable to assume that the economy will improve in the next few months. (Birkaç ay içinde ekonominin düzelmesini varsaymak makul.)
15. The teacher gave the students a reasonable amount of time to complete the test. (Öğretmen, öğrencilere sınavı tamamlamak için makul bir süre verdi.)
16. We need to be reasonable and compromise on this issue. (Bu konuda makul olmalı ve uzlaşmalıyız.)
17. The decision was based on reasonable grounds. (Karar makul nedenlere dayandırıldı.)
18. It’s not reasonable to expect perfection from yourself. (Kendinden mükemmelliği beklemek makul değil.)
19. The hotel offers a reasonable price for a comfortable stay. (Otel, konforlu bir konaklama için makul bir fiyat sunar.)
20. It’s reasonable to assume that he will be late given the traffic. (Trafiğin yoğunluğu göz önüne alındığında onun geç kalacağını varsaymak makul.)

Reasonable

Reasonable, makul veya mantıklı anlamına gelir. Bir şeyin uygun, doğru veya kabul edilebilir olduğunu ifade etmek için kullanılır.

21. The judge’s decision was reasonable and fair. (Hakimin kararı makul ve adil idi.)
22. It’s not reasonable to expect a toddler to sit still for hours. (Bir çocuğun saatlerce hareketsiz oturmasını beklemek makul değil.)
23. A reasonable amount of stress can be good for you. (Makul bir stres miktarı size iyi gelebilir.)
24. The company’s response to the crisis was reasonable and well-planned. (Şirketin krize tepkisi makul ve iyi planlanmıştı.)
25. It’s reasonable to assume that he didn’t know about the new policy. (Yeni politikayı bilmediğini varsaymak makul.)
26. The restaurant’s prices are reasonable for the quality of the food. (Restoranın fiyatları yemek kalitesine göre makul.)
27. It’s not reasonable to expect someone to work overtime every day. (Birinin her gün fazla mesai yapmasını beklemek makul değil.)
28. The proposal was rejected for not being reasonable or feasible. (Teklif, makul veya uygun olmadığı için reddedildi.)
29. A reasonable person would have taken the same course of action. (Makul bir kişi aynı eylemi yapardı.)
30. It’s reasonable to assume that the weather will be good for our picnic. (Piknik için hava iyi olacağını varsaymak makul.)
31. The company’s policy on vacation time is reasonable and fair. (Şirketin tatil süresi politikası makul ve adil.)
32. It’s not reasonable to expect someone to know everything about a topic. (Birinin bir konu hakkında her şeyi bilmesini beklemek makul değil.)
33. The professor’s grading system is reasonable and consistent. (Profesörün notlandırma sistemi makul ve tutarlıdır.)
34. It’s reasonable to assume that he will need help with the project. (Proje için yardıma ihtiyacı olacağını varsaymak makul.)
35. The company’s response to the customer’s complaint was reasonable and prompt. (Şirketin müşterinin şikayetine yanıtı makul ve hızlıydı.)
36. It’s not reasonable to expect someone to change their personality overnight. (Birinin kişiliğini bir gecede değiştirmesini beklemek makul değil.)
37. A reasonable explanation for his behavior would be that he was under a lot of stress. (Onun davranışı için makul bir açıklama, stres altında olması olabilir.)
38. It’s reasonable to assume that the new product will be successful based on market research. (Pazar araştırmasına dayanarak yeni ürünün başarılı olacağını varsaymak makul.)
39. The company’s policy on diversity and inclusion is reasonable and progressive. (Şirketin çeşitlilik ve kapsayıcılık politikası makul ve ilerici.)
40. It’s not reasonable to expect someone to be happy