Reappropriate İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Reappropriate İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Reappropriate

Reappropriate, bir şeyi yeniden kullanmak veya sahiplenmek anlamına gelir.

Örnek cümleler:

  1. She decided to reappropriate the old furniture and turn it into something new. (O, eski mobilyaları yeniden kullanmaya ve onları yeni bir şey haline getirmeye karar verdi.)
  2. The artist sought to reappropriate negative stereotypes in her work. (Sanatçı, eserlerinde olumsuz klişeleri yeniden kullanmaya çalıştı.)
  3. The company is trying to reappropriate its brand image to appeal to younger consumers. (Şirket, marka imajını yeniden kullanarak genç tüketicilere hitap etmeye çalışıyor.)
  4. Some activists are seeking to reappropriate the word “queer” as a positive term for the LGBTQ+ community. (Bazı aktivistler, “queer” kelimesini LGBTQ+ topluluğu için olumlu bir terim olarak yeniden kullanmaya çalışıyorlar.)
  5. The chef reappropriated traditional recipes with modern techniques. (Şef, modern tekniklerle geleneksel tarifleri yeniden kullanarak yemekler yaptı.)
  6. The designer reappropriated vintage fabrics to create a unique collection. (Tasarımcı, benzersiz bir koleksiyon oluşturmak için vintage kumaşları yeniden kullanmıştı.)
  7. The musician reappropriated old songs and added a contemporary twist. (Müzisyen, eski şarkıları yeniden kullanıp çağdaş bir dokunuş ekledi.)
  8. The writer sought to reappropriate history from a feminist perspective. (Yazar, feminist bir bakış açısından tarihi yeniden kullanmaya çalıştı.)
  9. The art exhibit aimed to reappropriate the concept of beauty. (Sanat sergisi, güzellik kavramını yeniden kullanmayı amaçladı.)
  10. The architect reappropriated an abandoned building and turned it into a community center. (Mimar, terk edilmiş bir binayı yeniden kullanarak bir topluluk merkezi haline getirdi.)
  11. The fashion designer reappropriated military-inspired garments for a civilian market. (Moda tasarımcısı, sivil bir pazar için askeri ilhamlı giysileri yeniden kullanmıştı.)
  12. The film director reappropriated a classic story and set it in a modern context. (Film yönetmeni, klasik bir hikayeyi yeniden kullanıp onu modern bir bağlama yerleştirdi.)
  13. The artist reappropriated discarded materials to create sculptures. (Sanatçı, atılmış malzemeleri yeniden kullanarak heykeller yaptı.)
  14. The author reappropriated mythology to create a new fantasy world. (Yazar, bir yeni fantastik dünya yaratmak için mitolojiyi yeniden kullanmıştı.)
  15. The graphic designer reappropriated vintage advertisements to create a retro-inspired campaign. (Grafik tasarımcı, retro esinlenimli bir kampanya oluşturmak için vintage reklamları yeniden kullanmıştı.)
  16. The musician reappropriated traditional instruments to create a fusion sound. (Müzisyen, füzyon bir ses y

aratmak için geleneksel enstrümanları yeniden kullanmıştı.)
17. The fashion designer reappropriated fabrics from different cultures to create a multicultural collection. (Moda tasarımcısı, çok kültürlü bir koleksiyon oluşturmak için farklı kültürlerden kumaşları yeniden kullanmıştı.)

  1. The artist reappropriated graffiti art to create a public mural. (Sanatçı, kamu duvar resmi oluşturmak için graffiti sanatını yeniden kullanmıştı.)
  2. The chef reappropriated local ingredients to create a farm-to-table menu. (Şef, çiftlikten sofraya menü oluşturmak için yerel malzemeleri yeniden kullanmıştı.)
  3. The designer reappropriated elements of nature to create a sustainable fashion line. (Tasarımcı, sürdürülebilir bir moda hattı oluşturmak için doğanın unsurlarını yeniden kullanmıştı.)

(Türkçe çevirileri cümlelerin hemen yanında verilmiştir.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.