Ready Made İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Ready Made İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Ready Made

Ready made, hazır olarak sunulan bir ürün veya hizmeti ifade eder. Bu terim özellikle tekstil, mobilya ve mutfak eşyaları gibi ürünlerde sıkça kullanılır.

Örnek cümleler:

  1. I need to buy a ready-made suit for the wedding next week. (Gelecek haftaki düğün için hazır giyim takımı satın almam gerekiyor.)
  2. The store sells a variety of ready-made meals for busy people. (Mağaza, yoğun olan insanlar için çeşitli hazır yemekler satıyor.)
  3. She decided to buy a ready-made birthday cake instead of baking one herself. (Kendisi için kek yapmak yerine hazır doğum günü pastası satın almayı karar verdi.)
  4. The company offers ready-made software solutions for small businesses. (Şirket, küçük işletmeler için hazır yazılım çözümleri sunuyor.)
  5. I don’t have time to cook tonight, so I’m going to heat up a ready-made pizza. (Bu akşam yemek yapacak zamanım yok, bu yüzden hazır pizza ısıtacağım.)
  6. The interior designer suggested using ready-made curtains instead of custom-made ones. (İç mimar, özel yapım yerine hazır perde kullanmayı önerdi.)
  7. The art exhibit featured several ready-made sculptures by famous artists. (Sanat sergisi, ünlü sanatçıların birkaç hazır yapılmış heykelini sergiledi.)
  8. The new office building was constructed using ready-made modular components. (Yeni ofis binası, hazır modüler bileşenler kullanılarak inşa edildi.)
  9. I bought a ready-made salad from the grocery store for lunch. (Öğle yemeği için bakkaldan hazır yapılmış bir salata satın aldım.)
  10. The software company offers a range of ready-made templates for website design. (Yazılım şirketi, web sitesi tasarımı için çeşitli hazır şablonlar sunuyor.)
  11. The fashion designer created a collection of ready-made dresses for the upcoming season. (Moda tasarımcısı, yaklaşan sezon için bir koleksiyon hazır elbise tasarladı.)
  12. The carpenter built a custom bookshelf instead of using a ready-made one. (Marangoz, hazır olan yerine özel yapım bir kitaplık inşa etti.)
  13. The store sells a variety of ready-made sauces and marinades for cooking. (Mağaza, yemek pişirmek için çeşitli hazır soslar ve marine edici malzemeler satıyor.)
  14. The company specializes in producing ready-made meals for schools and hospitals. (Şirket, okullar ve hastaneler için hazır yemekler üretme konusunda uzmanlaşmıştır.)
  15. I prefer to make my own pasta sauce instead of using a ready-made one. (Hazır yapılmış yerine kendi makarna sosumu yapmayı tercih ederim.)
  16. The store offers a range of ready-made frames for artwork and photographs. (Mağaza, sanat eser

ve fotoğraflar için çeşitli hazır çerçeveler sunar.)
17. The company provides ready-made business plans for entrepreneurs starting their own businesses. (Şirket, kendi işini kuran girişimciler için hazır iş planları sağlar.)

  1. The school provides ready-made lesson plans for teachers to use in their classrooms. (Okul, sınıflarında kullanmak için hazır ders planları sağlar.)
  2. The clothing store offers a range of ready-made outfits for different occasions. (Giysi mağazası, farklı durumlar için hazır giyim seçenekleri sunar.)
  3. The company offers ready-made website themes for those who want to quickly launch a website. (Şirket, hızlıca bir web sitesi başlatmak isteyenler için hazır web sitesi temaları sunar.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.