Readiness İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı
Readiness Nedir?
Readiness, hazır olma veya hazırlıklı olma durumunu ifade eden bir kelime olarak kullanılır.
Örnek Cümleler:
- Readiness: I always keep a first-aid kit in my car, just in case of emergency.
Türkçe: Her zaman aracımda bir ilk yardım çantası bulundururum, acil durumlar için. - Readiness: The army is constantly working on improving its readiness for any potential threat.
Türkçe: Ordu, herhangi bir potansiyel tehdit için hazırlıklı olma konusunda sürekli olarak çalışıyor. - Readiness: It is important to maintain a state of readiness when dealing with natural disasters.
Türkçe: Doğal afetlerle mücadele ederken hazır olma durumunu korumak önemlidir. - Readiness: The school conducted a fire drill to ensure the readiness of students in case of a real emergency.
Türkçe: Okul, gerçek bir acil durumda öğrencilerin hazırlıklı olmasını sağlamak için yangın tatbikatı yaptı. - Readiness: The company implemented several measures to improve its readiness for cyber attacks.
Türkçe: Şirket, siber saldırılara karşı hazırlıklı olma konusunda iyileştirmeler yapmak için birkaç önlem aldı. - Readiness: The athlete spent months training to achieve peak readiness for the Olympic Games.
Türkçe: Sporcu, Olimpiyat Oyunları için zirve hazırlığına ulaşmak için aylarca antrenman yaptı. - Readiness: The emergency response team was praised for their quick readiness and efficient actions.
Türkçe: Acil durum müdahale ekibi, hızlı hazırlık ve etkili eylemleri nedeniyle övgü aldı. - Readiness: The government urged citizens to be in a state of readiness for possible power outages during a storm.
Türkçe: Hükümet, fırtına sırasında olası güç kesintilerine karşı hazır olma durumunda olmaları konusunda vatandaşları uyardı. - =”color:blue”>Readiness: The company has a disaster recovery plan in place to ensure business readiness in case of any unforeseen events.
Türkçe: Şirket, beklenmedik olaylar durumunda iş hazırlığı sağlamak için bir felaket kurtarma planı oluşturmuştur. - Readiness: The athlete’s mental and physical readiness was crucial in winning the championship.
Türkçe: Sporcunun zihinsel ve fiziksel hazırlığı şampiyonluğu kazanmak için hayati önem taşıyordu. - Readiness: The fire department is always in a state of readiness to respond to any emergency.
Türkçe: İtfaiye herhangi bir acil duruma yanıt vermek için her zaman hazır durumdadır. - Readiness: The military personnel underwent intense training to improve their readiness for combat.
Türkçe: Askeri personel, savaş için hazırlıklarını iyileştirmek için yoğun bir eğitimden geçti. - Readiness: The company conducted a mock cyber attack to test its readiness and identify potential weaknesses.
Türkçe: Şirket, hazırlık durumunu test etmek ve olası zayıflıkları belirlemek için bir sahte siber saldırı düzenledi. - Readiness: The hospital’s emergency room is always in a state of readiness to treat patients with critical conditions.
Türkçe: Hastanenin acil servisi, kritik durumlarda hastaları tedavi etmek için her zaman hazır durumdadır. - Readiness: The company provided its employees with emergency kits to ensure their readiness in case of a disaster.
Türkçe: Şirket, çalışanlarının bir felaket durumunda hazırlıklı olmalarını sağlamak için acil durum kitleri sağladı. - Readiness: The government increased the military’s readiness level due to the heightened tension with a neighboring country.
Türkçe: Hükümet, komşu bir ülke ile artan gerilim nedeniyle askeri hazırlık seviyesini artırdı. - Readiness: The student’s readiness for the exam was evident in their high scores.
Türkçe: Öğrencinin sınav için hazırlığı, yüksek p
Hemen Yorum Yaz