Goodness İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Goodness İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Goodness Nedir?

Goodness, Türkçe karşılığı “iyilik” olan bir İngilizce kelime. Bir şeyin doğru, dürüst, adil veya yararlı olması durumunu ifade eder. İnsanların davranışları, eylemleri ve niyetleri hakkında olumlu bir değerlendirme yapmak için kullanılır.

Örnek Cümleler:

  1. Goodness!

    I can’t believe how fast time flies. (İyilik! Zamanın ne kadar hızlı geçtiğine inanamıyorum.)

  2. She always sees the goodness in people, even when they make mistakes. (Hatalar yapsalar bile, her zaman insanların içindeki iyiliği görür.)
  3. Her acts of goodness towards her neighbors earned her their respect. (Komşularına gösterdiği iyilik hareketleri, onların saygısını kazandı.)
  4. The goodness of her heart shone through in every word she spoke. (Kalbindeki iyilik, söylediği her sözde parladı.)
  5. His generosity and goodness knew no bounds. (Cömertliği ve iyiliği sınırsızdı.)
  6. It’s important to always strive for goodness in our actions and intentions. (Eylemlerimizde ve niyetlerimizde her zaman iyilik için çaba göstermek önemlidir.)
  7. The goodness of the community was evident in the way they came together to help those in need. (Topluluğun iyiliği, ihtiyacı olanlara yardım etmek için bir araya gelmelerinde belirgindi.)
  8. She was known for her goodness and kind heart. (İyiliği ve nazik kalbiyle tanınıyordu.)
  9. The goodness of his character was reflected in his actions. (Karakterindeki iyilik, eylemlerine yansıyordu.)
  10. The goodness of the food was complemented by the excellent service. (Yemeğin lezzeti, mükemmel hizmetle tamamlandı.)
  11. The goodness of her advice helped me get through a difficult time. (Tavsiyelerindeki iyilik, zor bir zamanı atlatmama yardımcı oldu.)
  12. Her goodness and compassion towards animals earned her the admiration of many. (Hayvanlara

    gösterdiği iyilik ve merhamet, birçok kişinin hayranlığını kazandı.)

  13. Despite facing many challenges, he never lost sight of the goodness in people. (Birçok zorlukla karşı karşıya kalmış olmasına rağmen, insanların içindeki iyiliği asla gözden kaybetmedi.)
  14. She was a beacon of goodness in a world that often seems dark and cruel. (Sık sık karanlık ve acımasız görünen bir dünyada, o bir iyilik ışığıydı.)
  15. His goodness towards strangers was a testament to his character. (Yabancılara karşı gösterdiği iyilik, karakterinin bir kanıtıydı.)
  16. She always tried to find the goodness in every situation, no matter how dire it seemed. (Ne kadar kötü görünürse görünsün, her durumda iyiliği bulmaya çalışırdı.)
  17. The goodness of his soul was evident in the way he treated others. (Ruhundaki iyilik, başkalarına davranışında açıkça görülebilirdi.)
  18. Her goodness and selflessness made her a true role model. (İyiliği ve özverisi, onu gerçek bir rol model yaptı.)
  19. The goodness of their relationship was evident in the way they always supported each other. (İlişkilerindeki iyilik, her zaman birbirlerine destek olmalarında açıkça görülebilirdi.)
  20. He believed that the goodness of humanity would ultimately prevail over evil. (İnsanlığın iyiliğinin sonunda kötülüğü yeneceğine inanıyordu.)
  21. The goodness of the harvest was a result of the hard work of the farmers. (Hasadın iyiliği, çiftçilerin sıkı çalışmalarının bir sonucuydu.)

Toplamda 20 örnek cümlede goodness kelimesinin kullanımını gösterdik. İyilik ve pozitif değerlendirme anlamlarını yansıtan bu kelime, hem insanlar hem de nesneler hakkında olumlu bir nitelendirme yapmak için kullanılabilir.

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.