Readily İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı
Readily Nedir?
Readily, hemen ve kolayca anlamında kullanılan bir İngilizce kelimedir.
Örnek Cümleler:
- Readily available resources can make a big difference in emergency situations. (Hemen kullanılabilecek kaynaklar acil durumlarda büyük fark yaratabilir.)
- I can readily answer your question. (Sorunuza kolayca cevap verebilirim.)
- The information is readily accessible online. (Bilgi internet üzerinden kolayca erişilebilir.)
- He readily agreed to help me with the project. (Proje için bana kolayca yardım etmeyi kabul etti.)
- The students readily participated in the class discussion. (Öğrenciler sınıf tartışmasına hemen katıldılar.)
- She readily accepted my invitation to dinner. (Yemeğe davetimi kolayca kabul etti.)
- The company readily admits its mistakes. (Şirket hatalarını kolayca kabul ediyor.)
- He readily agreed to pay for the damages. (Hasarlar için kolayca ödeme yapmayı kabul etti.)
- The children readily shared their toys with each other. (Çocuklar oyuncaklarını birbirleriyle kolayca paylaştılar.)
- The solution to the problem was readily apparent. (Sorunun çözümü kolayca görünüyordu.)
- The product was readily available in stores. (Ürün mağazalarda kolayca bulunuyordu.)
- He readily agreed to meet me at the coffee shop. (Kafede benimle kolayca buluşmaya razı oldu.)
- The software is readily adaptable to different needs. (Yazılım farklı ihtiyaçlara kolayca uyum sağlayabilir.)
- The answer to the riddle was readily apparent. (Bilmecenin cevabı kolayca görünüyordu.)
- She readily forgave him for his mistake. (Onun hatasını kolayca affetti.)
- The hotel staff readily provided extra towels upon request. (Otel çalışanları istek üzerine kolayca ek havlu sağladılar.)
- He readily admitted his ignorance on the subject. (Konuda cahilliğini kolayca kabul etti.)
- The artist readily shared her creative process with the audience. (Sanatçı yaratıcı sürecini seyircilerle kolayca paylaştı.)
- She readily agreed to take on the extra workload. (Ek iş yükünü kolayca üstlenmeyi kabul etti.)
- The recipe was readily available on the internet. (Tarif internet üzerinde kolayca bulunuyordu.)
Hemen Yorum Yaz