Ravishing İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Ravishing İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Ravishing Nedir?

Ravishing kelimesi İngilizce bir sıfat olup, Türkçe karşılığı “çekici, göz kamaştırıcı, büyüleyici” gibi anlamlara gelmektedir.

Örnek Cümleler:

  1. She looked absolutely ravishing in her red evening gown.
    (Türkçe: Kırmızı gece elbisesiyle tamamen göz kamaştırıcı görünüyordu.)

  2. The view from the top of the mountain was simply ravishing.
    (Türkçe: Dağın tepesinden manzara sadece büyüleyiciydi.)

  3. The ravishing aroma of freshly baked bread filled the air.
    (Türkçe: Taze pişmiş ekmeklerin büyüleyici kokusu havayı doldurdu.)

  4. She had a ravishing smile that could light up a room.
    (Türkçe: Odanın içini aydınlatan büyüleyici bir gülümsemesi vardı.)

  5. The actress wore a ravishing diamond necklace on the red carpet.
    (Türkçe: Aktris kırmızı halıda büyüleyici bir elmas kolye takmıştı.)

  6. The sunset over the ocean was a ravishing sight to behold.
    (Türkçe: Deniz üzerindeki günbatımı görülmeye değer bir manzaraydı.)

  7. The ballroom was decorated in a ravishing display of flowers and lights.
    (Türkçe: Balo salonu çiçekler ve ışıklarla göz kamaştırıcı bir şekilde dekore edilmişti.)

  8. The model’s ravishing beauty made her stand out from the other contestants.
    (Türkçe: Modelin büyüleyici güzelliği diğer yarışmacılardan ayrılmasını sağladı.)

  9. The perfume she was wearing had a ravishing floral scent.
    (Türkçe: Kullandığı parfümün büyüleyici çiçek kokusu vardı.)

  10. The ballerina’s ravishing performance left the audience in awe.
    (Türkçe: Bale dansçısının göz kamaştırıcı performansı izleyicileri hayran bıraktı.)

  11. The ravishing blue of the ocean was mesmerizing.
    (Türkçe: Denizin büyüleyici mavisi hipnotize ediciydi.)

  12. The bride looked ravishing in her white wedding gown.
    (Türkçe: Gelin beyaz gelinlikte büyüleyici görünüyordu.)

  13. The historical monument was a ravishing sight to see.
    (Türkçe: Tarihi anıt görülmeye değer bir manzaraydı.)

  14. The painting was a ravishing work of art.
    (Türkçe: Tablo büyüleyici bir sanat eseriydi.)

  15. The ballroom dancer’s ravishing moves were breathtaking.
    (Türkçe: Balo dansçısının büyüleyici hareketleri nefes kesiciydi.)

  16. The food at the restaurant was ravishing and delicious

  1. The city lights at night were a ravishing sight.
    (Türkçe: Gece şehir ışıkları büyüleyici bir manzara oluşturuyordu.)

  2. The singer’s ravishing voice brought tears to my eyes.
    (Türkçe: Şarkıcının büyüleyici sesi gözlerimde yaşlar oluşmasına neden oldu.)

  3. The sunset over the mountains was ravishingly beautiful.
    (Türkçe: Dağların üzerindeki günbatımı büyüleyici bir güzellikteydi.)

  4. The ravishing decorations at the party created a festive atmosphere.
    (Türkçe: Partideki büyüleyici süslemeler coşkulu bir atmosfer yarattı.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.