Ravish İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Ravish İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Ravish İle İlgili Cümleler

Türkçe Anlamı: Hayran bırakmak, büyülemek, mest etmek.

1. She was absolutely ravished by the beautiful sunset. (O güzel gün batımı onu tamamen hayran bıraktı.)
2. The stunning performance of the magician ravished the audience. (Sihirbazın etkileyici performansı seyircileri mest etti.)
3. The delicious meal ravished his taste buds. (Lezzetli yemek onun tat tomurcuklarını büyüledi.)
4. The charming smile of the little girl ravished everyone’s heart. (Küçük kızın şirin gülümsemesi herkesin kalbini fethetti.)
5. The breathtaking scenery of the mountains ravished the tourists. (Dağların nefes kesen manzarası turistleri büyüledi.)
6. The captivating novel ravished her mind and soul. (Etkileyici roman onun zihnini ve ruhunu büyüledi.)
7. The beautiful song ravished the listeners’ ears. (Güzel şarkı dinleyicilerin kulaklarını büyüledi.)
8. The talented artist ravished the art lovers with her paintings. (Yetenekli sanatçı resimleriyle sanatseverleri hayran bıraktı.)
9. The majestic performance of the lion ravished the visitors at the zoo. (Aslanın görkemli performansı hayvanat bahçesi ziyaretçilerini hayran bıraktı.)
10. The romantic gesture of her partner ravished her heart. (Partnerinin romantik jesti onun kalbini büyüledi.)
11. The awe-inspiring architecture of the cathedral ravished the tourists. (Katedralin hayranlık uyandıran mimarisi turistleri büyüledi.)
12. The beauty of the newborn baby ravished the parents. (Yeni doğan bebeğin güzelliği ebeveynleri hayran bıraktı.)
13. The delicious aroma of the freshly baked cookies ravished the kids. (Taze pişmiş kurabiyelerin lezzetli kokusu çocukları hayran bıraktı.)
14. The captivating performance of the ballet dancer ravished the audience. (Bale dansçısının etkileyici performansı seyircileri büyüledi.)
15. The incredible talent of the young musician ravished the judges at the competition. (Genç müzisyenin inanılmaz yeteneği yarışmanın hakemlerini hayran bıraktı.)
16. The majestic beauty of the Taj Mahal ravished the tourists. (Taj Mahal’in görkemli güzelliği turistleri hayran bıraktı.)
17. The stunning beauty of the sunset ravished the beachgoers. (Güneş batımının muhteşem güzelliği plajdaki insanları hayran bıraktı.)
18. The magical performance of the illusionist ravished the audience. (Sihirbazın sihirli performansı seyircileri büyüledi.)
19. The captivating smile of the bride ravished the groom. (Gelinin etkileyici gülümsemesi damadı hayran bırakt

20. The impressive architecture of the ancient ruins ravished the history enthusiasts. (Antik kalıntıların etkileyici mimarisi tarih tutkunlarını hayran bıraktı.)

Türkçe Karşılığı: hayran bırakmak, büyülemek, mest etmek.