Rapacious İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Rapacious İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Rapacious Kelimesinin Anlamı:

Rapacious kelimesi, açgözlü, hırslı ve doyumsuz anlamlarına gelir. Bu kelime, bir kişinin veya organizasyonun, sürekli olarak başkalarının mal varlıklarına veya kaynaklarına sahip olmak için acımasızca ve bencilce davranmasını ifade eder.

Örnek Cümleler:

1. The rapacious businessman bought out all of his competitors in the industry. (Açgözlü iş adamı endüstrideki tüm rakiplerini satın aldı.)
2. The rapacious landlord raised the rent on his tenants without any warning. (Açgözlü ev sahibi kiracılarının kirasını uyarı yapmadan artırdı.)
3. The rapacious corporation exploited the natural resources of the land without any regard for the environment. (Açgözlü şirket çevreyi hiçe sayarak toprağın doğal kaynaklarını sömürdü.)
4. The rapacious collector hoarded valuable art pieces without sharing them with the public. (Açgözlü koleksiyoncu değerli sanat eserlerini halkla paylaşmadan biriktirdi.)
5. The rapacious banker charged exorbitant interest rates on loans to maximize profits. (Açgözlü banker karını maksimize etmek için kredilere aşırı faiz oranları uyguladı.)
6. The rapacious politician embezzled public funds for personal gain. (Açgözlü politikacı kişisel kazanç için kamu fonlarını zimmetine geçirdi.)
7. The rapacious boss demanded long hours and low pay from his employees. (Açgözlü patron çalışanlarından uzun saatler ve düşük ücret istedi.)
8. The rapacious company overcharged its customers for shoddy products. (Açgözlü şirket kalitesiz ürünler için müşterilerinden fazla ücret aldı.)
9. The rapacious investor manipulated the stock market for personal gain. (Açgözlü yatırımcı kişisel kazanç için hisse senedi piyasasını manipüle etti.)
10. The rapacious developer bulldozed an entire forest to build a shopping mall. (Açgözlü geliştirici bir alışveriş merkezi yapmak için tüm bir ormanı yıktı.)
11. The rapacious buyer bid far more than the actual value of the property. (Açgözlü alıcı mülkün gerçek değerinden çok daha fazla teklif verdi.)
12. The rapacious landlord ignored the tenants’ requests for basic repairs. (Açgözlü ev sahibi kiracıların temel tamir isteklerini görmezden geldi.)
13. The rapacious CEO laid off thousands of employees to cut costs. (Açgözlü CEO maliyetleri düşürmek için binlerce çalışanı işten çıkardı.)
14. The rapacious businessman stole intellectual property from smaller companies. (Açgözlü iş adamı daha küçük şirketlerin fikri mülki

15. The rapacious tycoon evaded taxes to increase his personal wealth. (Açgözlü iş adamı kişisel servetini artırmak için vergileri ödemekten kaçındı.)
16. The rapacious company ignored safety regulations to save money. (Açgözlü şirket para kazanmak için güvenlik düzenlemelerini görmezden geldi.)
17. The rapacious land developer threatened to use eminent domain to take land from homeowners. (Açgözlü arazi geliştiricisi, ev sahiplerinden arazi almak için kamulaştırma tehdidinde bulundu.)
18. The rapacious insurance company denied valid claims to avoid paying out money. (Açgözlü sigorta şirketi para ödemekten kaçınmak için geçerli talepleri reddetti.)
19. The rapacious salesperson used high-pressure tactics to convince customers to buy unnecessary products. (Açgözlü satış elemanı müşterileri gereksiz ürünler satın almaya ikna etmek için yüksek baskı taktikleri kullandı.)
20. The rapacious multinational corporation exploited cheap labor in developing countries. (Açgözlü çok uluslu şirket, gelişmekte olan ülkelerde ucuz işgücünü sömürdü.)

(Türkçe çevirileri normal yazı ile gösterilmiştir.)