Gnarly İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Gnarly İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Gnarly nedir?

Gnarly, genellikle çetin veya zorlayıcı bir şekilde ilginç veya hoş olmayan bir şekilde kullanılır. Bir kelime olarak, sık sık özellikle sörf, kayak ve snowboard gibi ekstrem sporlarda kullanılan, zorlu ve tehlikeli koşulları anlatmak için kullanılır.

Örnek cümleler:

1. The surfer rode a gnarly wave into shore. (Sörfçü, denizdeki zorlu bir dalga üzerinde sahile kadar sürdü.)
2. The hiker had to climb up a gnarly, steep hill. (Doğa yürüyüşçüsü, dik ve zorlu bir tepenin üstüne tırmanmak zorunda kaldı.)
3. That was a gnarly fall, are you okay? (O, ciddi bir düşüştü, iyimisin?)
4. The tree had a gnarly trunk with twisted branches. (Ağaç, bükülmüş dalları olan sert bir gövdeye sahipti.)
5. The band played some gnarly tunes all night long. (Müzik grubu, tüm gece boyunca bazı zorlayıcı müzikler çaldı.)
6. The mountain biker navigated the gnarly trail with ease. (Dağ bisikletçisi, zorlu bir parkurda kolaylıkla ilerledi.)
7. The surfer’s wipeout was pretty gnarly, but he was able to recover quickly. (Sörfçünün düşüşü oldukça zordu, ancak hızlıca toparlayabildi.)
8. The skier tackled the gnarly mogul run with skill. (Kayakçı, becerisiyle zorlu mogul pistini ele aldı.)
9. The rocky terrain was gnarly and treacherous. (Kayalık arazi çetin ve tehlikeliydi.)
10. The storm produced some gnarly lightning strikes. (Fırtına, bazı şiddetli yıldırım çarpmaları üretti.)
11. The surfer’s board was covered in gnarly wax. (Sörfçünün tahtası zorlu bir mumla kaplıydı.)
12. The skateboarder pulled off some gnarly tricks at the skate park. (Kaykaycı, kaykay parkında bazı zorlu numaralar yaptı.)
13. The guitarist played a gnarly solo that left the audience in awe. (Gitarist, izleyicileri hayran bırakan zorlu bir solo çaldı.)
14. The snowboarder caught some gnarly air off the jump. (Snowboardcu, atlama noktasından bazı zorlu hava yakaladı.)
15. The mountain climber faced a gnarly crevasse on the ascent. (Dağcı, tırmanışta çetin bir çatlağla karşılaştı.)
16. The road was gnarly and bumpy, making for a rough ride. (Yol çetindi ve diktirdi, sarsıntılı bir sürüşe neden oldu.)
17. The

17. The surfer’s gnarly wipeout was captured on video and went viral. (Sörfçünün zorlu düşüşü videoya kaydedildi ve viral oldu.)
18. The tree had a gnarly bark with deep grooves and ridges. (Ağaç, derin oluklar ve çıkıntılarla kaplı zorlu bir kabuğa sahipti.)
19. The mountain biker took on the gnarly downhill trail with bravery. (Dağ bisikletçisi, cesaretiyle zorlu bir iniş parkurunu ele aldı.)
20. The wrestler had a gnarly scar on his forehead from a previous injury. (Güreşçinin alnında önceki bir yaralanmadan kalan zorlu bir yara izi vardı.)

Türkçe karşılıklar:

1. Sörfçü, denizdeki zorlu bir dalga üzerinde sahile kadar sürdü.
2. Doğa yürüyüşçüsü, dik ve zorlu bir tepenin üstüne tırmanmak zorunda kaldı.
3. O, ciddi bir düşüştü, iyimisin?
4. Ağaç, bükülmüş dalları olan sert bir gövdeye sahipti.
5. Müzik grubu, tüm gece boyunca bazı zorlayıcı müzikler çaldı.
6. Dağ bisikletçisi, zorlu bir parkurda kolaylıkla ilerledi.
7. Sörfçünün düşüşü oldukça zordu, ancak hızlıca toparlayabildi.
8. Kayakçı, becerisiyle zorlu mogul pistini ele aldı.
9. Kayalık arazi çetin ve tehlikeliydi.
10. Fırtına, bazı şiddetli yıldırım çarpmaları üretti.
11. Sörfçünün tahtası zorlu bir mumla kaplıydı.
12. Kaykaycı, kaykay parkında bazı zorlu numaralar yaptı.
13. Gitarist, izleyicileri hayran bırakan zorlu bir solo çaldı.
14. Snowboardcu, atlama noktasından bazı zorlu hava yakaladı.
15. Dağcı, tırmanışta çetin bir çatlağla karşılaştı.
16. Yol çetindi ve diktirdi, sarsıntılı bir sürüşe neden oldu.
17. Sörfçünün zorlu düşüşü videoya kaydedildi ve viral oldu.
18. Ağaç, derin oluklar ve çıkıntılarla kaplı zorlu bir kabuğa sahipti.
19. Dağ bisikletçisi, cesaretiyle zorlu bir iniş parkurunu ele aldı.
20. Güreşçinin alnında önceki bir yaralanmadan kalan zorlu bir yara izi vardı.