Ragamuffin İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Ragamuffin İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Ragamuffin Nedir?

Ragamuffin, genellikle yoksul insanların çocuklarını ifade eden bir İngilizce terimdir. Bu terim, “kirli, dağınık veya yırtık-pırtık” anlamlarına da gelebilir.

Örnek Cümleler:

  1. My grandmother always gave some money to the ragamuffins on the street. (Büyükannem her zaman sokaktaki yoksul çocuklara biraz para verirdi.)

  2. She wore ragamuffin clothes to fit in with the bohemian crowd. (Bohem kalabalığa uymak için yırtık-pırtık kıyafetler giydi.)

  3. The little ragamuffin stared at the bakery window, salivating at the sight of fresh bread. (Küçük yoksul çocuk, fırın vitrinine bakarak taze ekmek görünce tükürüklerini akıtıyordu.)

  4. The homeless man’s ragamuffin appearance attracted the attention of the kind-hearted passerby. (Evsiz adamın dağınık kıyafetleri yardımsever bir yoldaşın dikkatini çekti.)

  5. They played a game of tag with the ragamuffin kids from the orphanage. (Yetimhanedeki yoksul çocuklarla etiket oyunu oynadılar.)

  6. The ragamuffin dog wandered aimlessly through the streets, searching for scraps of food. (Yırtık-pırtık köpek sokaklarda amaçsızca dolaşarak yiyecek kalıntıları aradı.)

  7. When the ragamuffin boy smiled, his missing front tooth was prominently displayed. (Yoksul çocuk gülümsediğinde, ön dişi eksik olarak belirginleşti.)

  8. The ragamuffin children played happily in the mud, oblivious to their dirty clothes. (Yoksul çocuklar, kirli kıyafetlerinin farkında olmayarak mutlu bir şekilde çamurda oynadılar.)

  9. Despite their ragamuffin appearance, the street performers put on a mesmerizing show. (Dağınık görünümlerine rağmen, sokak sanatçıları büyüleyici bir şov sergilediler.)

  10. She turned the ragamuffin dress into a beautiful gown with a few simple alterations. (Birkaç basit değişiklikle yırtık-pırtık elbiseyi güzel bir elbiseye dönüştürdü.)

  11. The kindhearted woman took pity on the ragamuffin girl and gave her a warm meal. (Yoksul kıza acıdı ve ona sıcak bir yemek verdi, iyi kalpli kadın.)

  12. The ragamuffin kitten mewed pitifully, searching for its mother. (Yırtık-pırtık kedi üzgün bir şekilde miyavladı, annesini aradı.)

The ragamuffin boy scavenged for recyclables to sell, trying to earn some money for his family. (Yoksul çocuk, ailesine biraz para kazanmak için geri dönüştürülebilir malzemeleri topladı.)

  1. The ragamuffin street artist drew a crowd with his talent and charisma. (Yoksul sokak sanatçısı yeteneği ve karizmasıyla kalabalık çekti.)

  2. Despite their ragamuffin appearance, the group of children were actually quite clever and resourceful. (Görünüşlerine rağmen, çocuk grubu oldukça zeki ve becerikliydi.)

  3. The ragamuffin backpack contained all of the boy’s worldly possessions. (Yırtık-pırtık sırt çantası, çocuğun dünya mallarını içeriyordu.)

  4. The ragamuffin choir sang their hearts out at the church’s Christmas service. (Yoksul koroda, Noel ayini sırasında yüreklerince şarkı söylediler.)

  5. The ragamuffin alley was a haven for stray cats and dogs. (Yırtık-pırtık ara sokak, sokak kedileri ve köpekleri için bir sığınaktı.)

  6. The little ragamuffin girl clung to her mother’s hand tightly as they navigated the crowded streets. (Küçük yoksul kız, kalabalık sokaklarda annesinin eline sıkıca yapıştı.)

  7. The ragamuffin theater troupe brought their unique brand of entertainment to the local community. (Yırtık-pırtık tiyatro topluluğu, yerel topluma kendine özgü bir eğlence türü getirdi.)

Özet:

Bu örnek cümlelerde, “ragamuffin” terimi yoksul insanların çocuklarını ifade etmek için kullanılmıştır. Kelimenin diğer anlamları “kirli, dağınık veya yırtık-pırtık” şeklindedir. Kelimenin kullanıldığı cümleler arasında, yoksul çocukların hayatından kesitler, sokak sanatçıları, hayvanlar, giysi ve müzik gibi konular yer almaktadır.

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.