Racketeer İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Racketeer İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Racketeer Nedir?

Racketeer, yasadışı faaliyetler yürüten bir suçlu veya dolandırıcı anlamına gelir. Genellikle para veya mal çalmak için yasa dışı faaliyetlerde bulunurlar.

Örnek Cümleler:

  1. The police arrested the racketeer who was involved in a big money laundering scheme. (Polis büyük bir para aklama şemasında yer alan dolandırıcıyı tutukladı.)
  2. The businessman was caught in a racketeering scandal and lost all his assets. (İş adamı bir rüşvet skandalına karıştı ve tüm varlıklarını kaybetti.)
  3. The city has been plagued by racketeers who have been extorting money from small business owners. (Şehir küçük işletme sahiplerinden para koparan dolandırıcılar tarafından rahatsız ediliyor.)
  4. The government is cracking down on racketeering activities to protect citizens from fraud and corruption. (Hükümet vatandaşları dolandırıcılık ve yolsuzluktan korumak için dolandırıcılık faaliyetlerine sert bir şekilde müdahale ediyor.)
  5. The racketeer was sentenced to ten years in prison for his involvement in the drug trafficking ring. (Dolandırıcı uyuşturucu kaçakçılığı halkasındaki rolü nedeniyle on yıl hapis cezasına çarptırıldı.)
  6. The undercover agent infiltrated the racketeering operation and gathered evidence to prosecute the criminals. (Gizli ajan dolandırıcılık operasyonuna sızdı ve suçluları cezalandırmak için kanıt topladı.)
  7. The racketeers used intimidation tactics to force the shop owners to pay protection money. (Dolandırıcılar, dükkan sahiplerine koruma parası ödemesi için tehdit taktikleri kullandılar.)
  8. The police seized a large sum of cash and weapons from the racketeer’s hideout. (Polis dolandırıcının saklandığı yerden büyük bir para ve silah miktarı ele geçirdi.)
  9. The racketeer was known for his cunning and manipulation skills, which made him a successful criminal. (Dolandırıcı, hilebazlık ve manipülasyon becerileriyle tanınıyordu, bu onu başarılı bir suçlu yaptı.)
  10. The FBI conducted a thorough investigation to bring down the racketeering ring that operated across the state. (FBI, eyalet genelinde faaliyet gösteren dolandırıcılık halkasını çökertmek için kapsamlı bir soruşturma yürüttü.)
  11. The racketeers bribed the government officials to turn a blind eye to their illegal activities. (Dolandırıcılar, yasa dışı faaliyetlerine göz yumması için hükümet yetkililerine rüşvet verdi.)
  12. The racketeer’s criminal empire was brought down by a team of dedicated law enforcement officers. (Dolandırıcının suç imparatorluğu, kararlı bir polis ekibi tarafından çökertildi.)
  13. The victims

of the racketeering scheme filed a lawsuit against the perpetrators to seek justice. (Dolandırıcılık planının mağdurları adalet aramak için suçlulara karşı dava açtılar.)
14. The racketeer’s lavish lifestyle came to an end when he was caught and imprisoned for his crimes. (Dolandırıcının şatafatlı yaşam tarzı, suçları nedeniyle yakalanıp hapis cezasına çarptırılınca sona erdi.)

  1. The racketeers used violence to intimidate those who refused to pay their protection money. (Dolandırıcılar, koruma parası ödemeyi reddedenleri sindirmek için şiddet kullanıyorlardı.)
  2. The racketeer’s network of criminal associates helped him carry out his illegal activities without getting caught. (Dolandırıcının suç ortaklarının ağı, yakalanmadan yasa dışı faaliyetlerini sürdürmesine yardımcı oldu.)
  3. The racketeer laundered his ill-gotten gains through a series of shell companies and offshore accounts. (Dolandırıcı, haksız kazançlarını bir dizi kabuk şirketi ve yurtdışı hesapları aracılığıyla akladı.)
  4. The authorities seized the racketeer’s assets to compensate the victims of his crimes. (Yetkililer, dolandırıcının suçlarının mağdurlarını tazmin etmek için varlıklarını ele geçirdiler.)
  5. The racketeer’s operation was exposed by an anonymous tip from a concerned citizen. (Dolandırıcının operasyonu, endişeli bir vatandaşın anonim bir ipucuyla ortaya çıkarıldı.)
  6. The racketeer’s criminal activities had a ripple effect on the community, causing harm and damage to innocent people. (Dolandırıcının suç faaliyetleri, masum insanlara zarar ve hasar vererek toplumda dalga etkisi yarattı.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.