Ant İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı
Ant İle İlgili Cümleler
Ant kelimesi Türkçede karınca anlamına gelir.
- The ant is carrying a large piece of bread. (Karınca büyük bir ekmek parçası taşıyor.)
- There are thousands of ants in the garden. (Bahçede binlerce karınca var.)
- The ant colony has a well-organized social structure. (Karınca kolonisi iyi düzenlenmiş bir sosyal yapıya sahip.)
- The ants work tirelessly to gather food for the winter. (Karıncalar, kış için yiyecek toplamak için yorulmadan çalışırlar.)
- The ant hills in the park are fascinating to watch. (Parktaki karınca yuvaları izlemek büyüleyicidir.)
- The ant bites can be painful and itchy. (Karınca ısırıkları acı verici ve kaşıntılı olabilir.)
- The ant queen is the most important member of the colony. (Karınca kraliçesi koloninin en önemli üyesidir.)
- The ant pheromones help the colony communicate and coordinate. (Karınca feromonları koloninin iletişim kurmasına ve koordine olmasına yardımcı olur.)
- The antlers of the deer are impressive. (Geyiklerin boynuzları etkileyicidir.)
- The antivenom can be life-saving for people who are bitten by venomous ants. (Antitoksin zehirli karıncalar tarafından ısırılan insanlar için hayat kurtarıcı olabilir.)
- The anteater uses its long tongue to catch ants. (Karınca yiyici uzun dilini karınca yakalamak için kullanır.)
- The antifreeze in the car prevents the engine from freezing in cold weather. (Araçtaki antifriz soğuk havalarda motorun donmasını önler.)
- The antecedent of a pronoun is the noun it replaces. (Zamirin öncülü, yerine geçtiği isimdir.)
- The antibiotic can help fight bacterial infections. (Antibiyotik, bakteriyel enfeksiyonlarla mücadele etmeye yardımcı olabilir.)
- The antidepressant medication can help alleviate symptoms of depression. (Antidepresan ilaç, depresyon belirtilerini hafifletmeye yardımcı olabilir.)
- The anti-inflammatory properties of ginger can help reduce pain and inflammation. (Zencefilin anti-inflamatuar özellikleri ağrı ve iltihabı azaltmaya yardımcı olabilir.)
- The anti-lock braking system in the car prevents the wheels from locking up during hard braking. (Araçtaki antikilit fren sistemi sert frenlemede tekerleklerin kilitlenmesini önler.)
- The antique furniture in the room is beautiful and unique. (Odadaki antika mobilyalar güzel ve benzersizdir.)
- The antitrust laws aim to promote fair competition in the market. (Antitröst yasaları piyasada adil rekabeti teşvik etmeyi amaçlar.)
- The protagonist in the novel is an anti
hero who goes against societal norms. (Romanın kahramanı toplumsal normlara karşı çıkan bir anti-kahramandır.)
Hemen Yorum Yaz