Ant İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Ant İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Ant İle İlgili Cümleler

Ant kelimesi Türkçede karınca anlamına gelir.

  1. The ant is carrying a large piece of bread. (Karınca büyük bir ekmek parçası taşıyor.)
  2. There are thousands of ants in the garden. (Bahçede binlerce karınca var.)
  3. The ant colony has a well-organized social structure. (Karınca kolonisi iyi düzenlenmiş bir sosyal yapıya sahip.)
  4. The ants work tirelessly to gather food for the winter. (Karıncalar, kış için yiyecek toplamak için yorulmadan çalışırlar.)
  5. The ant hills in the park are fascinating to watch. (Parktaki karınca yuvaları izlemek büyüleyicidir.)
  6. The ant bites can be painful and itchy. (Karınca ısırıkları acı verici ve kaşıntılı olabilir.)
  7. The ant queen is the most important member of the colony. (Karınca kraliçesi koloninin en önemli üyesidir.)
  8. The ant pheromones help the colony communicate and coordinate. (Karınca feromonları koloninin iletişim kurmasına ve koordine olmasına yardımcı olur.)
  9. The antlers of the deer are impressive. (Geyiklerin boynuzları etkileyicidir.)
  10. The antivenom can be life-saving for people who are bitten by venomous ants. (Antitoksin zehirli karıncalar tarafından ısırılan insanlar için hayat kurtarıcı olabilir.)
  11. The anteater uses its long tongue to catch ants. (Karınca yiyici uzun dilini karınca yakalamak için kullanır.)
  12. The antifreeze in the car prevents the engine from freezing in cold weather. (Araçtaki antifriz soğuk havalarda motorun donmasını önler.)
  13. The antecedent of a pronoun is the noun it replaces. (Zamirin öncülü, yerine geçtiği isimdir.)
  14. The antibiotic can help fight bacterial infections. (Antibiyotik, bakteriyel enfeksiyonlarla mücadele etmeye yardımcı olabilir.)
  15. The antidepressant medication can help alleviate symptoms of depression. (Antidepresan ilaç, depresyon belirtilerini hafifletmeye yardımcı olabilir.)
  16. The anti-inflammatory properties of ginger can help reduce pain and inflammation. (Zencefilin anti-inflamatuar özellikleri ağrı ve iltihabı azaltmaya yardımcı olabilir.)
  17. The anti-lock braking system in the car prevents the wheels from locking up during hard braking. (Araçtaki antikilit fren sistemi sert frenlemede tekerleklerin kilitlenmesini önler.)
  18. The antique furniture in the room is beautiful and unique. (Odadaki antika mobilyalar güzel ve benzersizdir.)
  19. The antitrust laws aim to promote fair competition in the market. (Antitröst yasaları piyasada adil rekabeti teşvik etmeyi amaçlar.)
  20. The protagonist in the novel is an anti

hero who goes against societal norms. (Romanın kahramanı toplumsal normlara karşı çıkan bir anti-kahramandır.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.