Quizzical İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı
Quizzical (Meraklı, şaşkın, şüpheci)
Quizzical, bir durum veya kişi hakkında meraklı, şaşkın veya şüpheci bir ifade anlamına gelir.
Örnek cümleler:
- The teacher gave a quizzical look to the student who asked the question. (Öğretmen, soruyu soran öğrenciye şüpheci bir bakış attı.)
- She raised an eyebrow with a quizzical expression on her face. (Yüzünde meraklı bir ifadeyle kaşlarını kaldırdı.)
- His quizzical behavior confused his friends. (Meraklı davranışları arkadaşlarını karıştırdı.)
- The detective gave a quizzical smile as he tried to solve the mystery. (Polis dedektifi, gizemi çözmeye çalışırken meraklı bir gülümseme verdi.)
- The little girl looked at the strange animal with a quizzical expression. (Küçük kız, garip hayvana meraklı bir ifadeyle baktı.)
- He scratched his head in a quizzical manner. (Meraklı bir şekilde kafasını kaşıdı.)
- The quizzical tone of her voice made me wonder what she was thinking. (Ses tonu merak uyandırdı ve ne düşündüğünü merak ettim.)
- The quizzical expression on the scientist’s face showed that he was considering a new theory. (Bilim adamının yüzündeki meraklı ifade, yeni bir teori üzerinde düşündüğünü gösterdi.)
- She looked at the map with a quizzical expression, trying to figure out where she was. (Nerede olduğunu anlamaya çalışırken, haritaya meraklı bir şekilde baktı.)
- The audience gave a quizzical reaction to the comedian’s joke. (Komedyenin şakasına karşı izleyiciler meraklı bir tepki verdiler.)
- The quizzical expression on his face made me think he didn’t believe what I was saying. (Yüzündeki meraklı ifade, söylediğime inanmadığını düşündürdü.)
- The quizzical look on her face suggested that she was skeptical of his explanation. (Yüzündeki meraklı ifade, açıklamasına şüpheyle yaklaştığını gösteriyordu.)
- He gave a quizzical shrug of his shoulders, indicating that he didn’t know the answer. (Cevabı bilmediğini belirten meraklı bir omuz silkmesi yaptı.)
- The quizzical expression on the baby’s face was adorable. (Bebek yüzündeki meraklı ifade çok sevimliydi.)
- She tilted her head in a quizzical manner, trying to understand what he was saying. (Ne dediğini anlamaya çalışırken meraklı bir şekilde başını eğdi.)
- The quizzical expression on his face turned to one of understanding as he finally got the joke. (Nihayet şakayı anladığında, yüzündeki meraklı ifade anlayışa dönüştü.)
17
- His quizzical expression quickly turned to one of surprise when he saw the size of the cake. (Pasta büyüklüğünü görünce meraklı ifadesi hızla şaşkınlığa dönüştü.)
- The quizzical looks exchanged between the two friends showed they were both confused. (İki arkadaş arasındaki meraklı bakışmalar, her ikisinin de karışık olduğunu gösterdi.)
- The quizzical expression on her face turned to one of anger when she realized she had been tricked. (Aldatıldığını fark edince, yüzündeki meraklı ifade öfkeye dönüştü.)
- The quizzical expression on the cat’s face as it watched the bird was comical. (Kuşu izleyen kedinin yüzündeki meraklı ifade komikti.)
Hemen Yorum Yaz