Quizzical İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Quizzical İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Quizzical (Meraklı, şaşkın, şüpheci)

Quizzical, bir durum veya kişi hakkında meraklı, şaşkın veya şüpheci bir ifade anlamına gelir.

Örnek cümleler:

  1. The teacher gave a quizzical look to the student who asked the question. (Öğretmen, soruyu soran öğrenciye şüpheci bir bakış attı.)
  2. She raised an eyebrow with a quizzical expression on her face. (Yüzünde meraklı bir ifadeyle kaşlarını kaldırdı.)
  3. His quizzical behavior confused his friends. (Meraklı davranışları arkadaşlarını karıştırdı.)
  4. The detective gave a quizzical smile as he tried to solve the mystery. (Polis dedektifi, gizemi çözmeye çalışırken meraklı bir gülümseme verdi.)
  5. The little girl looked at the strange animal with a quizzical expression. (Küçük kız, garip hayvana meraklı bir ifadeyle baktı.)
  6. He scratched his head in a quizzical manner. (Meraklı bir şekilde kafasını kaşıdı.)
  7. The quizzical tone of her voice made me wonder what she was thinking. (Ses tonu merak uyandırdı ve ne düşündüğünü merak ettim.)
  8. The quizzical expression on the scientist’s face showed that he was considering a new theory. (Bilim adamının yüzündeki meraklı ifade, yeni bir teori üzerinde düşündüğünü gösterdi.)
  9. She looked at the map with a quizzical expression, trying to figure out where she was. (Nerede olduğunu anlamaya çalışırken, haritaya meraklı bir şekilde baktı.)
  10. The audience gave a quizzical reaction to the comedian’s joke. (Komedyenin şakasına karşı izleyiciler meraklı bir tepki verdiler.)
  11. The quizzical expression on his face made me think he didn’t believe what I was saying. (Yüzündeki meraklı ifade, söylediğime inanmadığını düşündürdü.)
  12. The quizzical look on her face suggested that she was skeptical of his explanation. (Yüzündeki meraklı ifade, açıklamasına şüpheyle yaklaştığını gösteriyordu.)
  13. He gave a quizzical shrug of his shoulders, indicating that he didn’t know the answer. (Cevabı bilmediğini belirten meraklı bir omuz silkmesi yaptı.)
  14. The quizzical expression on the baby’s face was adorable. (Bebek yüzündeki meraklı ifade çok sevimliydi.)
  15. She tilted her head in a quizzical manner, trying to understand what he was saying. (Ne dediğini anlamaya çalışırken meraklı bir şekilde başını eğdi.)
  16. The quizzical expression on his face turned to one of understanding as he finally got the joke. (Nihayet şakayı anladığında, yüzündeki meraklı ifade anlayışa dönüştü.)
    17
  1. His quizzical expression quickly turned to one of surprise when he saw the size of the cake. (Pasta büyüklüğünü görünce meraklı ifadesi hızla şaşkınlığa dönüştü.)
  2. The quizzical looks exchanged between the two friends showed they were both confused. (İki arkadaş arasındaki meraklı bakışmalar, her ikisinin de karışık olduğunu gösterdi.)
  3. The quizzical expression on her face turned to one of anger when she realized she had been tricked. (Aldatıldığını fark edince, yüzündeki meraklı ifade öfkeye dönüştü.)
  4. The quizzical expression on the cat’s face as it watched the bird was comical. (Kuşu izleyen kedinin yüzündeki meraklı ifade komikti.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.