Quiver İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Quiver İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Quiver: Türkçe Anlamı ve Açıklaması

Quiver, yay ok çantası veya ok kılıfı olarak bilinen bir aksesuardır. Genellikle yaycılık veya okçuluk sporu yaparken kullanılır. Bu çanta veya kılıf, okların güvenli bir şekilde taşınmasını ve depolanmasını sağlar.

Örnek Cümleler:

  1. I always make sure to pack my quiver with enough arrows for the entire day. (Her zaman tüm gün için yeterli okları çantama koyduğumdan emin olurum.)
  2. The quiver was made from high-quality leather and could hold up to 30 arrows. (Çanta, yüksek kaliteli deriden yapılmıştı ve 30 ok taşıyabilirdi.)
  3. Before heading out to the archery range, I checked that my quiver was securely fastened to my belt. (Okçuluk sahasına gitmeden önce, çantamın kemerime güvenli bir şekilde bağlandığından emin oldum.)
  4. The quiver was decorated with intricate designs and looked quite impressive. (Çanta, karmaşık tasarımlarla süslenmişti ve oldukça etkileyici görünüyordu.)
  5. The archer effortlessly reached back into his quiver and drew out another arrow. (Okçu kolaylıkla çantasına uzandı ve başka bir ok çekti.)
  6. The quiver was essential for the archer’s success in the competition. (Çanta, okçunun yarışmada başarılı olması için hayati önem taşıyordu.)
  7. The quiver had a special compartment for storing extra bowstrings. (Çantanın ekstra yay teli saklamak için özel bir bölmesi vardı.)
  8. The archer had a hard time finding his quiver in the dark tent. (Okçu, karanlık çadırda çantasını bulmakta zorluk çekti.)
  9. The quiver made a soft rustling noise as the archer moved through the woods. (Okçu ormanda ilerlerken çanta hafif bir hışıltı sesi çıkardı.)
  10. The quiver was embroidered with the archer’s name and emblem. (Çanta, okçu adı ve amblemiyle işlenmişti.)
  11. The archer deftly removed an arrow from his quiver and notched it onto the bowstring. (Okçu, çantasından ustaca bir ok çıkardı ve yay teline yerleştirdi.)
  12. The quiver was securely attached to the horse’s saddle for easy access during the ride. (Çanta, atın eyerine güvenli bir şekilde bağlandı ve sürüş sırasında kolay erişim sağladı.)
  13. The archery instructor showed the beginners how to properly load the arrows into the quiver. (Okçuluk öğretmeni, başlangıç ​​seviyesindekilerin okları doğru şekilde çantaya yüklemesini gösterdi.)
  14. The quiver’s shoulder strap was padded for extra comfort during long shooting sessions. (Çantanın omuz askısı, uzun süreli atış

seansları sırasında ekstra konfor için dolgulu idi.)
15. The archer kept his quiver close by as he carefully aimed at the target. (Okçu hedefe dikkatlice nişan alırken, çantasını yakınında tuttu.)

  1. The quiver was a prized possession of the archer, as it had been passed down through generations of his family. (Çanta, ailesinin nesiller boyunca aktardığı kıymetli bir eşyasıydı.)
  2. The archer’s quiver was equipped with a special pocket for holding his release aid. (Okçu çantası, serbest bırakma yardımcısını taşımak için özel bir cep ile donatılmıştı.)
  3. The quiver was designed to protect the arrows from moisture and dust. (Çanta, okları nem ve tozdan korumak için tasarlanmıştı.)
  4. The archer’s quiver was filled with arrows of different lengths and weights, each intended for a specific purpose. (Okçu çantası, her biri belirli bir amaç için tasarlanmış farklı uzunluk ve ağırlıklarda oklarla doluydu.)
  5. The quiver rattled as the archer ran towards the finish line, his heart pounding with excitement. (Okçu hedefe koşarken çanta tıngırdadı, kalbi heyecanla çarpıyordu.)

(Tüm örnek cümleler gerçek hayatta kullanılabilir cümlelerdir. Ayrıca, bazı örneklerde quiver kelimesi yay yerine genel olarak okçulukla ilgili diğer eşyalar için de kullanılmıştır.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.