Quid İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Quid İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Quid

Quid, İngilizce argo dilde “para” anlamına gelmektedir.

Örnek cümleler:

1. He didn’t have a quid to spare. (Boşa harcayacak bir kuruşu yoktu.)
2. I need to earn some quid before I can go on vacation. (Tatile çıkmadan önce bazı para kazanmam gerekiyor.)
3. He’s always short of quid. (Her zaman parasız kalmış.)
4. She spent all her quid on shopping. (Bütün parasını alışverişe harcadı.)
5. How much quid do you need for that? (Bunun için kaç para lazım?)
6. I’ll give you ten quid for it. (Ona on para vereceğim.)
7. He was paid a quid a day for his work. (İşi için günlük bir para aldı.)
8. She had a quid hidden in her pocket. (Cebinde sakladığı bir para vardı.)
9. I found a quid on the street. (Sokakta bir para buldum.)
10. He lost all his quid in the casino. (Tüm parasını kumarhanede kaybetti.)
11. She’s always talking about how much quid she has. (Sürekli olarak ne kadar parası olduğunu anlatıyor.)
12. He lent me a quid to buy some food. (Biraz yiyecek almak için bana bir para ödünç verdi.)
13. The concert ticket cost me fifty quid. (Konser bileti elli para tuttu.)
14. He’s a millionaire, he doesn’t worry about quid. (Milyoner, parayla ilgili endişelenmez.)
15. I don’t have enough quid to buy that car. (O arabayı satın almak için yeterli param yok.)
16. She makes a lot of quid as a lawyer. (Avukat olarak çok para kazanıyor.)
17. He spent all his quid on alcohol. (Tüm parasını alkol için harcadı.)
18. She asked me for a quid to buy a soda. (Bir soda almak için bana bir para sordu.)
19. I need to save up some quid for my wedding. (Düğünüm için biraz para biriktirmem gerekiyor.)
20. He won a quid in the lottery. (Loto’da bir para kazandı.)

Continuation

Continuation, İngilizce dilinde “devam etme” veya “süreklilik” anlamına gelir.

Örnek cümleler:

1. We need to ensure the continuation of this project. (Bu proje devam ettirilmeli.)
2. The continuation of the negotiations will depend on the outcome of the talks. (Görüşmelerin devamı, görüşmelerin sonucuna bağlı olacak.)
3. Without the continuation of funding, the program will have to be terminated. (Finansmanın devamı olmadan, program sonlandırılacak.)
4. The continuation of the movie was highly anticipated by fans. (Filmin devamı, hayranlar tarafından büyük bir heyecanla bekleniyordu.)
5. The teacher emphasized the importance of continuation in learning a new language. (Öğretmen, yeni bir dil öğrenmede sürekliliğin önemini vurguladı.)
6. The company is looking for ways to ensure the continuation of their success. (Şirket, başarılarının devamını sağlamak için yollar arıyor.)
7. The continuation of the game was delayed due to technical issues. (Oyunun devamı, teknik sorunlar nedeniyle gecikti.)
8. The artist announced the continuation of their world tour. (Sanatçı, dünya turunun devamını duyurdu.)
9. The team’s coach stressed the importance of continuation in maintaining their winning streak. (Takımın antrenörü, kazanma serilerini sürdürmek için sürekliliğin önemini vurguladı.)
10. The continuation of the book series was eagerly awaited by readers. (Kitap serisinin devamı, okuyucular tarafından sabırsızlıkla bekleniyordu.)
11. The continuation of the tradition was important to the family. (Geleneklerin devamı, aile için önemliydi.)
12. The project’s continuation depended on securing additional funding. (Projenin devamı, ek fonların sağlanmasına bağlıydı.)
13. The band announced the continuation of their reunion tour. (Grup, yeniden birleşme turunun devamını duyurdu.)
14. The company’s plans for continuation were outlined in their annual report. (Şirketin devam planları, yıllık raporunda açıklandı.)
15. The continuation of the TV series was uncertain due to low ratings. (TV dizisinin devamı, düşük reytingler nedeniyle belirsizdi.)
16. The athlete’s success was due in part to the continuation of their training regimen. (Sporcunun başarısı, antrenman programlarının devamına da bağlıydı.)
17. The continuation of the project was approved by the board of directors. (Projenin devamı, yönetim kurulu tarafından onaylandı.)
18. The continuation of the peace talks was seen as a positive step towards resolving the conflict. (Barış görüşmelerinin devamı, çatışmayı çözme yolunda olumlu bir adım olarak görüldü.)
19. The company faced challenges in ensuring the continuation of their operations during the pandemic. (Şirket, pandemi