Purveyor İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı
Purveyor Nedir?
Purveyor, ticari olarak mal veya hizmetleri tedarik eden veya sağlayan bir kişi veya kuruluştur.
Örnek cümleler:
- The company acts as a purveyor of high-quality fruits and vegetables. (Şirket, yüksek kaliteli meyve ve sebzelerin tedarikçisi olarak hareket eder.)
- The purveyor of the restaurant sources only the freshest ingredients for their dishes. (Restoranın tedarikçisi yalnızca yemekleri için en taze malzemeleri kaynak alır.)
- The purveyor of luxury goods had a booth at the trade show. (Lüks malzemelerin tedarikçisi, ticaret fuarında bir standı vardı.)
- The hotel’s purveyor provided the guests with premium bedding and towels. (Otelin tedarikçisi, misafirlere premium yatak takımı ve havlular sağladı.)
- The purveyor of the coffee beans ensured that they were sustainably sourced. (Kahve çekirdeklerinin tedarikçisi, sürdürülebilir kaynaklardan geldiğinden emin oldu.)
- The purveyor of office supplies delivered the printer cartridges the next day. (Ofis malzemelerinin tedarikçisi, yazıcı kartuşlarını ertesi gün teslim etti.)
- The purveyor of the art gallery curated a stunning exhibition of contemporary paintings. (Sanat galerisinin tedarikçisi, çağdaş resimlerden etkileyici bir sergi hazırladı.)
- The purveyor of fine wine recommended a bottle to pair with the meal. (Kaliteli şarapların tedarikçisi, öğünle eşleşecek bir şişe önerdi.)
- The purveyor of antique furniture restored the chair to its original beauty. (Antika mobilyaların tedarikçisi, koltuğu orijinal güzelliğine geri getirdi.)
- The purveyor of medical equipment provided the hospital with state-of-the-art machines. (Tıbbi ekipmanların tedarikçisi, hastaneye son teknoloji makineler sağladı.)
- The purveyor of pet products donated a portion of their profits to animal shelters. (Evcil hayvan ürünlerinin tedarikçisi, karlarının bir bölümünü hayvan barınaklarına bağışladı.)
- The purveyor of books specialized in rare and out-of-print editions. (Kitapların tedarikçisi, nadir ve baskısı tükenmiş baskılar üzerine uzmanlaştı.)
- The purveyor of musical instruments offered lessons and repairs in addition to sales. (Müzik aletlerinin tedarikçisi, satışların yanı sıra dersler ve tamirler de sunuyordu.)
- The purveyor of artisanal chocolates crafted unique flavors using organic ingredients. (El yapımı çikolataların tedarikçisi, organik malzemeler kullanarak benzersiz tatlar yarattı.)
- The purveyor of handmade jewelry showcased their designs at a local craft fair. (El yapımı takıların tedarikçisi, tasarımlar
ını yerel bir el sanatları fuarında sergiledi.)
16. The purveyor of sporting goods sponsored a local youth team. (Spor malzemelerinin tedarikçisi, yerel bir genç takımına sponsor oldu.)
- The purveyor of gourmet spices sourced their products from all over the world. (Gurme baharatların tedarikçisi, ürünlerini dünyanın her yerinden kaynak aldı.)
- The purveyor of organic produce emphasized the importance of sustainable agriculture. (Organik ürünlerin tedarikçisi, sürdürülebilir tarımın önemini vurguladı.)
- The purveyor of outdoor gear provided camping equipment for the expedition. (Açık hava malzemelerinin tedarikçisi, keşif için kamp ekipmanı sağladı.)
- The purveyor of office furniture designed ergonomic chairs and desks for a comfortable work environment. (Ofis mobilyalarının tedarikçisi, rahat bir çalışma ortamı için ergonomik koltuklar ve masalar tasarladı.)
(Türkçe karşılıklar cümlelerin içinde verilmiştir.)
Hemen Yorum Yaz