Amazement İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Amazement İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Amazement

Amazement, Türkçe anlamıyla şaşkınlık veya hayret duygusu ifade eden bir kelime. Bir şeyi gördüğümüzde veya duyduğumuzda hissettiğimiz şaşkınlık hissi amazement olarak adlandırılır.

Örnek cümleler:

1. I watched in amazement as the magician made the rabbit disappear. (Bir sihirbazın tavşanı kaybolurken izleyerek şaşkınlıkla seyrettim.)
2. The crowd watched in amazement as the acrobat performed his dangerous stunts. (Izleyiciler, akrobat tehlikeli numaralarını yaptıkça şaşkınlıkla izlediler.)
3. She stared in amazement at the beautiful sunset. (O güzel gün batımını görünce şaşkınlıkla bakakaldı.)
4. The child looked at the tall buildings in amazement. (Çocuk, yüksek binalara bakarak şaşkınlıkla baktı.)
5. The new employee felt amazement at the size of the company. (Yeni çalışan şirketin büyüklüğünden dolayı şaşkınlık hissetti.)
6. The scientist expressed amazement at the results of the experiment. (Bilim adamı deneyin sonuçlarına şaşkınlık ifade etti.)
7. We all watched in amazement as the lion roared. (Aslanın kükremesini izleyerek hepimiz şaşkınlıkla izledik.)
8. The audience was filled with amazement as the singer hit the high note. (Şarkıcı yüksek notayı tuttuğunda seyirci şaşkınlıkla doldu.)
9. The tourists gazed in amazement at the ancient ruins. (Turistler antik kalıntılara şaşkınlıkla bakıyorlardı.)
10. He stared at his reflection in the mirror in amazement. (Aynadaki yansımasına şaşkınlıkla baktı.)
11. She felt amazement at the beauty of the mountain range. (Dağ silsilesinin güzelliğinden dolayı şaşkınlık hissetti.)
12. The audience was filled with amazement as the fireworks exploded in the sky. (Havada patlayan havai fişekleri seyreden seyirciler şaşkınlıkla doldu.)
13. He expressed amazement at the talent of the young musician. (Genç müzisyenin yeteneğine şaşkınlık ifade etti.)
14. The travelers looked on in amazement as the elephant walked by. (Fil geçerken seyahat edenler şaşkınlıkla izledi.)
15. The children were filled with amazement as they watched the magician’s tricks. (Çocuklar sihirbazın numaralarını izleyerek şaşkınlıkla doldular.)
16. The artist felt amazement at the colors he had created on his canvas. (Sanatçı tuval

üzerinde yarattığı renklere şaşkınlık hissetti.)
17. The hiker felt amazement at the breathtaking view from the mountaintop. (Dağın tepesinden görünen nefes kesici manzara karşısında yürüyüşçü şaşkınlık hissetti.)

18. The astronaut expressed amazement at the view of Earth from space. (Uzaydan Dünya manzarasına bakan astronot şaşkınlığını ifade etti.)
19. The crowd erupted in amazement as the athlete broke the world record. (Sporcu dünya rekorunu kırdığında seyirci şaşkınlıkla ayağa kalktı.)
20. The writer felt amazement at the power of words to move people. (Yazar, kelimelerin insanları harekete geçirme gücünden dolayı şaşkınlık hissetti.)