Purveyance İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Purveyance İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Purveyance İle İlgili Cümleler

Purveyance kelimesi Türkçe’de “temin etme, sağlama” gibi anlamlara gelir. Aşağıda İngilizce örnek cümlelerde bu kelimenin kullanımına örnekler verilmiştir:

1. The purveyance of fresh produce is essential for a healthy diet. (Taze ürünlerin temin edilmesi sağlıklı beslenme için önemlidir.)
2. The company is responsible for the purveyance of office supplies. (Şirket, ofis malzemelerinin sağlanmasıyla sorumludur.)
3. The purveyance of goods was delayed due to bad weather conditions. (Malzemelerin temini kötü hava koşulları nedeniyle gecikti.)
4. The hotel’s purveyance of amenities makes for a comfortable stay. (Otelin sağladığı olanaklar, konaklama için konforlu bir ortam oluşturuyor.)
5. The government agency is in charge of the purveyance of public services. (Hükümet ajansı, kamu hizmetlerinin sağlanmasından sorumludur.)
6. The purveyance of information is a crucial aspect of journalism. (Bilginin sağlanması, gazeteciliğin önemli bir yönüdür.)
7. The purveyance of weapons is tightly regulated by the government. (Silahların temini hükümet tarafından sıkı bir şekilde düzenlenmektedir.)
8. The purveyance of entertainment is a big business in Hollywood. (Eğlencenin sağlanması, Hollywood’da büyük bir iş alanıdır.)
9. The purveyance of medical supplies is critical during a pandemic. (Tıbbi malzemelerin sağlanması, bir salgın sırasında hayati önem taşır.)
10. The purveyance of clean water is a basic human right. (Temiz suyun sağlanması, temel bir insan hakkıdır.)
11. The purveyance of electricity is essential for modern life. (Elektriğin sağlanması, modern yaşam için temel gerekliliktir.)
12. The purveyance of oil and gas is a major industry in the Middle East. (Petrol ve gazın temini, Orta Doğu’da önemli bir endüstridir.)
13. The purveyance of education is necessary for personal and societal growth. (Eğitimin sağlanması, kişisel ve toplumsal gelişim için gereklidir.)
14. The purveyance of justice is the cornerstone of a democratic society. (Adaletin sağlanması, demokratik bir toplumun temelidir.)
15. The purveyance of transportation is crucial for economic development. (Ulaşımın sağlanması, ekonomik kalkınma için hayati önem taşır.)
16. The purveyance of internet access is becoming increasingly important in today’s world. (İnternet erişiminin sağlanması, bugünün dünyasında giderek daha önemli hale geliyor.)
17. The purveyance of raw materials is necessary for industrial production. (Hammadde sağlanması, sanayi üretimi için

hayati önem taşır.)
18. The purveyance of security is a top priority for governments around the world. (Güvenliğin sağlanması, dünya genelinde hükümetlerin en öncelikli konusudur.)

19. The purveyance of art and culture enriches our lives. (Sanat ve kültürün sağlanması, hayatlarımızı zenginleştirir.)
20. The purveyance of customer service is important for maintaining a positive reputation in business. (Müşteri hizmetlerinin sağlanması, işletmelerin olumlu bir itibarını korumak için önemlidir.)