Amaze İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Amaze İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Amaze

Amaze, “şaşırtmak” veya “hayrete düşürmek” anlamına gelen bir fiildir.

Örnek cümleler:

  1. She amazed everyone with her incredible singing voice. (İnanılmaz şarkı söyleme yeteneğiyle herkesi şaşırttı.)
  2. The magician’s tricks never failed to amaze the audience. (Sihirbazın numaraları seyircileri her zaman şaşırtmayı başardı.)
  3. The view from the top of the mountain was truly amazing. (Dağın tepesinden manzara gerçekten şaşırtıcıydı.)
  4. I am always amazed by the beauty of nature. (Doğanın güzelliği beni her zaman şaşırtır.)
  5. The little girl’s intelligence amazed her parents. (Küçük kızın zekası ebeveynlerini şaşırttı.)
  6. The speed of the cheetah amazed the scientists studying it. (Onu inceleyen bilim insanlarını şaşırtan çita’nın hızıydı.)
  7. The quality of the food at the restaurant amazed me. (Restorandaki yemeklerin kalitesi beni şaşırttı.)
  8. The fireworks display was absolutely amazing. (Havai fişek gösterisi kesinlikle şaşırtıcıydı.)
  9. The new technology is truly amazing. (Yeni teknoloji gerçekten şaşırtıcı.)
  10. The amount of work she accomplished in one day amazed her colleagues. (Bir günde başardığı iş miktarı, meslektaşlarını şaşırttı.)
  11. The detail in the painting was simply amazing. (Tablodaki detaylar sadece şaşırtıcıydı.)
  12. The strength of the athlete amazed the spectators. (Seyircileri şaşırtan sporcu’nun gücüydü.)
  13. Her ability to learn languages so quickly amazed her classmates. (Dilleri bu kadar hızlı öğrenme yeteneği, sınıf arkadaşlarını şaşırttı.)
  14. The concert was amazing, with incredible music and lighting effects. (Konser inanılmazdı, harika müzik ve aydınlatma efektleriyle.)
  15. He was amazed to find that his old car was still running smoothly. (Eski arabasının hala sorunsuz çalıştığını keşfetmek onu şaşırttı.)
  16. The architecture of the ancient building was truly amazing. (Eski yapıların mimarisi gerçekten şaşırtıcıydı.)
  17. The beauty of the sunset

amazed us all. (Gün batımının güzelliği hepimizi şaşırttı.)
18. The size of the elephant amazed the children at the zoo. (Hayvanat bahçesindeki çocukları şaşırtan fil’in boyutuydu.)

  1. The skill of the acrobat was truly amazing. (Akrobatın becerisi gerçekten şaşırtıcıydı.)
  2. Her dedication to her work amazed her boss. (İşine olan bağlılığı, patronunu şaşırttı.)

(Türkçe çeviriler koyu yazı ile belirtilmiştir.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.