Punctuate İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Punctuate İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Punctuate İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Punctuation, İngilizce cümlelerde anlamın daha iyi anlaşılabilmesi için kullanılan noktalama işaretlerinin bütünüdür. Punctuation, bir cümlenin yapısal bölümlerinin ve anlamının daha net bir şekilde anlaşılmasına yardımcı olur. Aşağıda İngilizce cümlelerde Punctuation kullanımına dair örnekler yer almaktadır.

  1. I went to the store, but I forgot my wallet. (Ben mağazaya gittim, ama cüzdanımı unuttum.)
  2. She likes to sing, dance, and act. (O şarkı söylemekten, dans etmekten ve oyunculuk yapmaktan hoşlanır.)
  3. The dog barked, and the cat meowed. (Köpek havladı ve kedi miyavladı.)
  4. My favorite colors are blue, green, and purple. (En sevdiğim renkler mavi, yeşil ve mor.)
  5. After I finish my homework, I will go to bed. (Ödevimi bitirdikten sonra yatağa gideceğim.)
  6. She is an intelligent, kind, and funny person. (O, zeki, nazik ve komik bir insandır.)
  7. I want to eat pizza, pasta, and salad for dinner. (Akşam yemeği için pizza, makarna ve salata yemek istiyorum.)
  8. The movie was exciting, funny, and suspenseful. (Film heyecan verici, komik ve gerilim doluydu.)
  9. We can either watch a movie or play board games. (Ya film izleyebiliriz ya da kutu oyunları oynayabiliriz.)
  10. He is tall, handsome, and athletic. (O uzun boylu, yakışıklı ve atletiktir.)
  11. The book was interesting, informative, and well-written. (Kitap ilginç, bilgilendirici ve iyi yazılmıştı.)
  12. My mom made lasagna, garlic bread, and Caesar salad for dinner. (Annem akşam yemeği için lasagna, sarımsaklı ekmek ve Caesar salatası yaptı.)
  13. She is a hard-working, dedicated, and passionate teacher. (O çalışkan, özverili ve tutkulu bir öğretmendir.)
  14. I woke up early, brushed my teeth, and took a shower. (Erken kalktım, dişlerimi fırçaladım ve duş aldım.)
  15. The concert was loud, crowded, and fun. (Konser gürültülü, kalabalık ve eğlenceliydi.)
  16. He is a successful, wealthy, and influential businessman. (O, başarılı, zengin ve etkili bir iş adamıdır.)
  17. We can walk, run, or bike to the park. (Parka yürüyebilir, koşabilir veya bisiklet sürebiliriz.)
  18. She has a beautiful, singing voice. (O güzel bir şarkı söyleme sesine sahiptir.)
  1. The museum has a collection of paintings, sculptures, and artifacts. (Müze, tablolar, heykeller ve eserler koleksiyonuna sahiptir.)
  2. He apologized for being late, but we forgave him. (O, geç kaldığı için özür diledi ama biz onu affettik.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.