Pump İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Pump İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Pump İle İlgili Cümleler

Türkçe Anlamı: Pompa, bir sıvı veya gazı bir yerden diğer bir yere taşımak için kullanılan bir araçtır.

1. I need to pump up my bike tire before I can ride it. (Bisiklet lastiğimi kullanmadan önce şişirmem gerekiyor.)
2. The firefighter used the water pump to put out the fire. (İtfaiyeci yangını söndürmek için su pompasını kullandı.)
3. The oil pump in my car is broken, so I need to get it fixed. (Arabamın yağ pompası bozuk, o yüzden tamir ettirmem gerekiyor.)
4. She had to pump the breast milk for her baby while she was at work. (İşteyken bebeği için süt sağmak zorunda kaldı.)
5. He pumped his fists in the air when his team scored a goal. (Takımı gol attığında havada yumruklarını salladı.)
6. The fuel pump at the gas station is out of order. (Benzin istasyonundaki yakıt pompası arızalı.)
7. She had to pump water from the well to water the garden. (Bahçeyi sulamak için kuyudan su çıkarmak zorunda kaldı.)
8. The heart is a muscle that pumps blood throughout the body. (Kalp, vücuda kan pompalayan bir kasdır.)
9. The tire pump is in the garage, you can use it to inflate the air mattress. (Lastik pompası garajda, şişme yatak için kullanabilirsin.)
10. He had to pump the brakes to stop the car from sliding on the icy road. (Kaygan yolda aracın kaymasını önlemek için freni pompalamak zorunda kaldı.)
11. The sewage pump is clogged and needs to be unclogged. (Atık su pompası tıkalı ve açılması gerekiyor.)
12. She pumps iron at the gym to build muscle. (Kas yapmak için spor salonunda ağırlık kaldırıyor.)
13. The gas pump stopped working halfway through filling up the tank. (Depoyu doldururken yakıt pompası yarıda durdu.)
14. He had to pump the accordion to produce music. (Müzik yapmak için akordeonu pompalamak zorunda kaldı.)
15. The doctor used a breast pump to extract milk for a medical test. (Doktor, tıbbi bir test için süt çıkarmak için bir meme pompası kullandı.)
16. The water pump in the basement is leaking and needs to be repaired. (Bodrumdaki su pompası sızıyor ve tamir edilmesi gerekiyor.)
17. She used a hand pump to inflate the inflatable pool. (Şişme havuzu şişirmek için el pompası kullandı.)
18. The oil pump in the engine needs to be replaced every 5,000 miles. (Motorun yağ pompası her 5.000 milde bir değiştirilmelidir.)
19. The athlete used a foot pump to inflate the basketball. (Sporcu, basketbol topunu şişirmek için ayak pomp

a kullandı.)
20. The city installed a new sewage pump to handle the increasing population. (Şehir, artan nüfusu karşılamak için yeni bir atık su pompası kurdu.)

Türkçe Karşılığı: pompa