Publicly İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Publicly İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Publicly

Publicly, Türkçe karşılığıyla “halka açık bir şekilde” anlamına gelir. Aşağıda, “publicly” kelimesinin kullanıldığı 20 örnek cümle verilmiştir.

1. The company publicly announced its earnings report yesterday. (Şirket, dün kazanç raporunu halka açık bir şekilde duyurdu.)
2. The politician was publicly criticized for his controversial statement. (Politikacı, tartışmalı açıklaması nedeniyle halka açık bir şekilde eleştirildi.)
3. The celebrity was caught in a scandal and had to publicly apologize. (Ünlü, bir skandala karıştı ve halka açık bir şekilde özür dilemek zorunda kaldı.)
4. The city council held a publicly televised meeting to discuss the new development project. (Şehir konseyi, yeni geliştirme projesini tartışmak için halka açık bir şekilde televizyonda yayınlanan bir toplantı düzenledi.)
5. The government agency released a publicly available report on the state of the economy. (Hükümet ajansı, ekonominin durumu hakkında halka açık bir şekilde erişilebilen bir rapor yayınladı.)
6. The university president publicly recognized the achievements of the students at the graduation ceremony. (Üniversite başkanı, mezuniyet töreninde öğrencilerin başarılarını halka açık bir şekilde tanıdı.)
7. The company’s CEO publicly praised the efforts of the employees. (Şirketin CEO’su, çalışanların çabalarını halka açık bir şekilde övdü.)
8. The author made a publicly available statement about the inspiration behind their new book. (Yazar, yeni kitabının arkasındaki ilham hakkında halka açık bir şekilde bir açıklama yaptı.)
9. The mayor publicly addressed the concerns of the community at a town hall meeting. (Belediye başkanı, kasaba toplantısında toplumun endişelerine halka açık bir şekilde yanıt verdi.)
10. The new store was publicly advertised on billboards and in newspapers. (Yeni mağaza, billboardlarda ve gazetelerde halka açık bir şekilde reklam edildi.)
11. The celebrity couple announced their engagement publicly on social media. (Ünlü çift, nişanlarını sosyal medyada halka açık bir şekilde duyurdular.)
12. The CEO was forced to publicly apologize for the company’s unethical practices. (CEO, şirketin etik olmayan uygulamaları nedeniyle halka açık bir şekilde özür dilemek zorunda kaldı.)
13. The city council held a publicly accessible forum for residents to voice their opinions on a new policy. (Şehir konseyi, bir yeni politikayla ilgili görüşlerini dile getirmek için halka açık bir şekilde erişilebilir bir forum düzenledi.)
14. The artist’s new exhibit was publicly showcased at the museum. (Sanatçının yeni sergisi müzede halka açık bir şekilde

sergilendi.)
15. The company was publicly recognized for its commitment to sustainability. (Şirket, sürdürülebilirliğe olan taahhüdü nedeniyle halka açık bir şekilde tanındı.)

16. The athlete was publicly celebrated for winning the championship. (Sporcu, şampiyonluğu kazandığı için halka açık bir şekilde kutlandı.)
17. The government official was publicly accused of corruption by a whistleblower. (Hükümet yetkilisi, bir ihbarcı tarafından halka açık bir şekilde yolsuzlukla suçlandı.)
18. The school board held a publicly broadcast meeting to discuss changes to the curriculum. (Okul kurulu, müfredatta yapılacak değişiklikleri tartışmak için halka açık bir şekilde yayınlanan bir toplantı düzenledi.)
19. The company’s new product was publicly demonstrated at a trade show. (Şirketin yeni ürünü, bir ticaret fuarında halka açık bir şekilde sergilendi.)
20. The city’s budget was publicly debated at a town hall meeting. (Şehrin bütçesi, kasaba toplantısında halka açık bir şekilde tartışıldı.)