Pry İnto İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Pry İnto İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Pry into İle İlgili Cümleler

Anlamı: “Pry into”, araştırmak, incelemek veya soruşturmak anlamına gelen bir fiil ifadesidir.

Örnek cümleler:

  1. I don’t like people who pry into my personal life. (Kişisel hayatıma karışan insanları sevmem.)
  2. The detective tried to pry into the suspect’s past. (Detektif, şüphelinin geçmişini araştırmaya çalıştı.)
  3. My nosy neighbor always tries to pry into my affairs. (Meraklı komşum her zaman işlerime burnunu sokmaya çalışır.)
  4. The journalist decided to pry into the corruption scandal. (Gazeteci, yolsuzluk skandalını incelemeye karar verdi.)
  5. I don’t like it when people pry into my personal belongings. (Kişisel eşyalarıma karışan insanları sevmem.)
  6. She tried to pry into her friend’s secrets. (Arkadaşının sırlarına burnunu sokmaya çalıştı.)
  7. The government is prying into the company’s financial records. (Hükümet, şirketin mali kayıtlarını araştırıyor.)
  8. The journalist was criticized for prying into the celebrity’s private life. (Gazeteci, ünlünün özel hayatına burnunu soktuğu için eleştirildi.)
  9. The manager wanted to pry into the employee’s work history. (Yönetici, çalışanın iş geçmişini öğrenmek istedi.)
  10. It’s not polite to pry into someone else’s business. (Başka birinin işine burnunu sokmak kibarca değil.)
  11. The police officer decided to pry into the witness’s testimony. (Polis memuru, tanığın ifadesini incelemeye karar verdi.)
  12. She tried to pry into her husband’s whereabouts. (Kocasının nerede olduğunu öğrenmeye çalıştı.)
  13. The journalist was able to pry into the company’s internal communications. (Gazeteci, şirketin iç iletişimlerine ulaşmayı başardı.)
  14. My boss always tries to pry into my personal life. (Patronum her zaman kişisel hayatıma burnunu sokmaya çalışır.)
  15. The government is prying into the tax records of wealthy individuals. (Hükümet, zengin bireylerin vergi kayıtlarını araştırıyor.)
  16. It’s not your place to pry into other people’s relationships. (Başkalarının ilişkilerine burnunu sokmak senin işin değil.)
  17. The teacher decided to pry into the student’s grades. (Öğretmen, öğrencinin notlarına bakmaya karar verdi.)
  18. She couldn’t resist the temptation to pry into her friend’s diary. (Arkadaşının günlüğüne göz atmaya dayanamadı.)
  19. The journalist was determined to pry into the company’s illegal activities. (Gazeteci, şirketin yasa dışı faaliyetlerini araştırmaya kararlıydı.)
  20. Please don’t

pry into my personal matters, it’s none of your business. (Lütfen kişisel konularıma karışma, senin işin değil.)

Bu örnek cümlelerde “pry into” ifadesi, kişilerin özel hayatları, işlerindeki geçmişleri, tanıkların ifadeleri gibi çeşitli konuları araştırmak veya incelemek için kullanılmıştır. Ayrıca, birinin işine, kişisel eşyalarına, ilişkilerine veya sırlarına karışmak gibi olumsuz davranışlara da atıfta bulunulmuştur.

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.