Prudery İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Prudery İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Prudery Nedir?

Prudery, aşırı tutucu davranışlara sahip olmak ve cinsel konulardan utanç duymak anlamına gelir.

Örnek Cümleler:

  1. Many people consider prudery to be a thing of the past. (Birçok insan prudery’nin geçmişte kalmış bir şey olduğunu düşünüyor.)
  2. She was brought up in a prudery household where nudity was strictly taboo. (O, çıplaklık tamamen yasak olan prudery bir ailede yetişti.)
  3. His prudery sometimes makes it difficult to have an open conversation about sex. (Onun prudery’si bazen açık bir şekilde seks hakkında konuşmayı zorlaştırıyor.)
  4. The novel was criticized for its prudery, which made it seem outdated. (Roman, eski kalmış gibi göründüren prudery’si nedeniyle eleştirildi.)
  5. I don’t think her prudery is healthy for her relationship with her partner. (Onun prudery’sinin, partneriyle olan ilişkisi için sağlıklı olduğunu düşünmüyorum.)
  6. The prudery of the society made it hard for people to express themselves freely. (Toplumun prudery’si, insanların kendilerini özgürce ifade etmelerini zorlaştırdı.)
  7. His prudery is not a reflection of his religious beliefs. (Onun prudery’si, dini inançlarının bir yansıması değildir.)
  8. Some people mistake prudery for modesty, but they are not the same thing. (Bazı insanlar prudery’yi mütevazılıkla karıştırıyor, ama bu aynı şey değil.)
  9. Her prudery prevented her from enjoying her own sexuality. (Onun prudery’si, kendi cinselliğinden zevk almasını engelledi.)
  10. Prudery can be harmful to one’s mental health if it leads to shame and guilt. (Prudery, utanç ve suçluluk duygularına yol açarsa, birinin zihinsel sağlığına zararlı olabilir.)
  11. In some cultures, prudery is seen as a virtue, while in others, it is viewed as a weakness. (Bazı kültürlerde prudery bir erdem olarak görülürken, diğerlerinde bir zayıflık olarak görülüyor.)
  12. His prudery is not just limited to sex, but extends to other areas of his life as well. (Onun prudery’si sadece seksle sınırlı değil, hayatının diğer alanlarına da yayılıyor.)
  13. Prudery can lead to misunderstandings and miscommunication in romantic relationships. (Prudery, romantik ilişkilerde yanlış anlamalara ve iletişim sorunlarına yol açabilir.)
  14. Her prudery made it hard for her to connect with people on an emotional level. (Onun prudery’si, insanlarla duygusal olarak bağlantı kurmasını zorlaştırdı.)
  15. Prudery can

also lead to unhealthy sexual behaviors, such as shame-based fantasies and secretive behavior. (Prudery, utanç temelli fanteziler ve gizli davranışlar gibi sağlıksız cinsel davranışlara da yol açabilir.)
16. Some people use prudery as a way to control others and limit their freedom. (Bazı insanlar, diğerlerini kontrol etmek ve özgürlüklerini sınırlamak için prudery kullanıyorlar.)

  1. His prudery caused him to feel ashamed of his own body, even in private. (Onun prudery’si, özel bile olsa kendi bedeninden utanmasına neden oldu.)
  2. Prudery can also manifest as a fear of intimacy or a fear of being vulnerable with others. (Prudery, yakınlıktan korkma veya diğer insanlarla açık olmaktan korkma şeklinde de ortaya çıkabilir.)
  3. Her prudery prevented her from exploring her own desires and fantasies. (Onun prudery’si, kendi arzularını ve fantezilerini keşfetmesine engel oldu.)
  4. Prudery is often a result of societal conditioning and can be unlearned with effort and self-awareness. (Prudery, genellikle toplumsal koşullanmanın bir sonucudur ve çaba ve öz farkındalıkla öğrenilebilir.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.