Prudently İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Prudently İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Prudently (Akıllıca, dikkatli bir şekilde)

Prudently, anlamı itibariyle bir eylemi veya kararı dikkatli ve akıllıca bir şekilde yapmayı ifade eder. Aşağıda, “prudently” kelimesinin kullanıldığı 20 örnek cümle verilmiştir.

  1. Sarah prudently saved her money for a rainy day. (Sarah, parasını akıllıca yağmurlu bir gün için biriktirdi.)
  2. The company prudently invested in new technology to stay ahead of the competition. (Şirket, rekabetin önünde kalmak için akıllıca yeni teknolojilere yatırım yaptı.)
  3. John prudently double-checked his work before submitting it. (John, işini göndermeden önce akıllıca tekrar kontrol etti.)
  4. She prudently chose not to go out in the storm. (Fırtınada dışarı çıkmamaya akıllıca karar verdi.)
  5. The government prudently implemented policies to prevent the spread of the virus. (Hükümet, virüsün yayılmasını önlemek için akıllıca politikalar uyguladı.)
  6. The hiker prudently brought extra water in case of an emergency. (Yürüyüşçü, acil durumlar için ekstra su getirmeye akıllıca karar verdi.)
  7. Mary prudently sought advice from her colleagues before making a decision. (Mary, karar vermeden önce meslektaşlarından tavsiye almaya akıllıca karar verdi.)
  8. He prudently read the instructions before assembling the furniture. (Mobilyayı monte etmeden önce talimatları akıllıca okudu.)
  9. The CEO prudently hired a consultant to review the company’s financial performance. (CEO, şirketin mali performansını gözden geçirmek için akıllıca bir danışman tuttu.)
  10. She prudently locked her doors and windows before leaving the house. (Evinde çıkarken kapı ve pencerelerini akıllıca kilitledi.)
  11. The doctor prudently prescribed a lower dosage of medication for her patient. (Doktor, hastası için daha düşük bir dozajda ilaç yazmaya akıllıca karar verdi.)
  12. He prudently researched the company before accepting the job offer. (İş teklifini kabul etmeden önce şirketi akıllıca araştırdı.)
  13. The school prudently cancelled the field trip due to bad weather. (Okul, kötü hava koşulları nedeniyle gezinin iptal edilmesine akıllıca karar verdi.)
  14. The investor prudently diversified his portfolio to minimize risk. (Yatırımcı, riski en aza indirmek için portföyünü akıllıca çeşitlendirdi.)
  15. She prudently wore sunscreen to protect her skin from the sun. (Güneşten cildini korumak için güneş kremi sürmeye

akıllıca karar verdi.)
16. The pilot prudently made an emergency landing when the engine failed. (Motor arızalandığında pilot, acil iniş yapmaya akıllıca karar verdi.)

  1. The parents prudently monitored their children’s internet activity to ensure their safety. (Ebeveynler, çocuklarının güvenliğini sağlamak için internet aktivitelerini akıllıca izlediler.)
  2. The restaurant prudently sourced its ingredients from local farmers. (Restoran, malzemelerini yerel çiftçilerden akıllıca temin etti.)
  3. The teacher prudently adapted the lesson plan to meet the needs of her diverse students. (Öğretmen, çeşitli öğrencilerinin ihtiyaçlarını karşılamak için ders planını akıllıca uyarladı.)
  4. He prudently asked for a second opinion before undergoing surgery. (Ameliyat olmadan önce ikinci bir görüş istemeye akıllıca karar verdi.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.