All At Once İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

All At Once İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

All at once

All at once, Türkçe’de “hepsi birden, aniden” gibi anlamlara gelir. Aşağıda bu kelimeyi örnek cümlelerde kullanarak daha iyi anlayabilirsiniz:

  1. She decided to quit her job all at once. (O, işinden hepsini birden bırakmaya karar verdi.)
  2. The car broke down all at once on the highway. (Araba, aniden otoyolda bozuldu.)
  3. I can’t do all this work all at once, it’s too much for me. (Ben, hepsini birden yapamam, çok fazla iş.)
  4. The children ran all at once towards the ice cream truck. (Çocuklar, hepsi birden dondurma arabasına koştular.)
  5. The lights went off all at once during the storm. (Fırtına sırasında ışıklar hepsi birden gitti.)
  6. She realized all at once that she had forgotten her phone at home. (O, birden telefonunu evde unuttuğunu fark etti.)
  7. The audience stood up all at once to applaud the performer. (İzleyiciler, performansı alkışlamak için hepsi birden ayağa kalktılar.)
  8. The whole group started singing all at once. (Tüm grup, hepsi birden şarkı söylemeye başladı.)
  9. The sun disappeared all at once behind the clouds. (Güneş, bulutların arkasında hepsi birden kayboldu.)
  10. The guests arrived all at once and the host was overwhelmed. (Misafirler hepsi birden geldi ve ev sahibi bununla baş edemedi.)
  11. The balloons popped all at once, making a loud noise. (Balonlar hepsi birden patladı ve yüksek bir ses çıkardı.)
  12. The phone started ringing all at once and everyone scrambled to answer it. (Telefon, hepsi birden çalmaya başladı ve herkes cevaplamak için çabaladı.)
  13. The traffic lights turned green all at once and the cars started moving. (Trafik lambaları hepsi birden yeşil yandı ve arabalar hareket etmeye başladı.)
  14. The fireworks exploded all at once, lighting up the sky. (Havai fişekler hepsi birden patladı ve gökyüzünü aydınlattı.)
  15. The students asked questions all at once and the teacher had a hard time answering them all. (Öğrenciler, hepsi birden soru sormaya başladı ve öğretmen hepsini cevaplamakta zorlandı.)
  16. The dogs started barking all at once when they heard a noise. (Köpekler, bir ses duyduklarında hepsi birden havlamaya başladı.)
  17. The band played all at once and created a beautiful harmony. (Grup, hepsi birden çalmaya başladı ve güzel bir uyum yarattı.)
  18. The dancers moved all at once, creating a stunning visual effect. (Dansçılar, hepsi birden hareket ettiler ve etkileyici bir görsel efekt yarattılar.)
  19. The storm hit all at once and

everyone scrambled to find shelter. (Fırtına, aniden vurdu ve herkes sığınacak yer aramaya başladı.)
20. The children started laughing all at once when they heard a joke. (Çocuklar, bir şaka duyduklarında hepsi birden gülmeye başladılar.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.