Proxy İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Proxy İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Proxy Nedir?

Proxy, bir ağa bağlı olan bir bilgisayarın, diğer cihazların internete erişimini kontrol etmek, yönlendirmek veya gizlemek için kullanılan bir sunucudur. Bu sunucu, kullanıcının gerçek IP adresini gizleyerek internet trafiğini başka bir IP adresinden geçirir.

Örnek Cümleler:

1. I had to use a proxy to access the website from my workplace. (İş yerimden web sitesine erişmek için bir proxy kullanmak zorunda kaldım.)
2. The school uses a proxy server to block certain websites. (Okul, belirli web sitelerini engellemek için bir proxy sunucusu kullanıyor.)
3. He used a proxy to mask his real location while surfing the internet. (İnterneti gezinirken gerçek konumunu gizlemek için bir proxy kullandı.)
4. The company’s IT department set up a proxy server for all employees. (Şirketin IT departmanı tüm çalışanlar için bir proxy sunucusu kurdu.)
5. The proxy server can help speed up internet access in some cases. (Proxy sunucusu bazı durumlarda internet erişimini hızlandırabilir.)
6. The proxy settings on my browser were causing connection issues. (Tarayıcımın proxy ayarları bağlantı sorunlarına neden oldu.)
7. Proxy servers are commonly used to bypass internet censorship. (Proxy sunucuları, internet sansürünü aşmak için sıklıkla kullanılır.)
8. My internet connection was slow until I configured a proxy server. (Proxy sunucusu yapılandırana kadar internet bağlantım yavaştı.)
9. The proxy server helped me access geo-restricted content. (Proxy sunucusu, coğrafi olarak sınırlı içeriğe erişmemi sağladı.)
10. You can use a proxy server to protect your privacy while browsing. (Gezinirken gizliliğinizi korumak için bir proxy sunucusu kullanabilirsiniz.)
11. The proxy server acts as an intermediary between the client and the internet. (Proxy sunucusu, istemci ve internet arasında aracı olarak hareket eder.)
12. Some websites can detect if you’re using a proxy server. (Bazı web siteleri proxy sunucusu kullandığınızı tespit edebilir.)
13. The proxy server was down, so I couldn’t access the internet. (Proxy sunucusu çalışmıyordu, bu nedenle internete erişemedim.)
14. The company had to block access to social media using a proxy server. (Şirket, bir proxy sunucusu kullanarak sosyal medyaya erişimi engellemek zorunda kaldı.)
15. The proxy server helped me avoid website tracking. (Proxy sunucusu, web sitesi izleme işlemlerinden kaçınmama yardımcı oldu.)
16. Some countries block access to certain websites using a proxy server. (Bazı ülkeler, bir proxy sunucusu kullanarak belirli web sitelerine erişimi engeller.)
17. The proxy server slowed down my internet connection due to high traffic. (Yüksek trafik nedeniyle

proxy sunucusu internet bağlantımı yavaşlattı.)
18. The use of a proxy server can help improve online security. (Proxy sunucusu kullanımı, çevrimiçi güvenliği artırmanıza yardımcı olabilir.)

19. The proxy server allows multiple users to share a single internet connection. (Proxy sunucusu, birden fazla kullanıcının tek bir internet bağlantısını paylaşmasına olanak tanır.)
20. I had to disable the proxy server to access a certain website. (Belirli bir web sitesine erişmek için proxy sunucusunu devre dışı bırakmak zorunda kaldım.)

(Tüm cümlelerde kalın ve mavi renk kullanılmıştır)