Alimony İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı
Alimony Nedir?
Alimony, Türkçede “nafaka” olarak bilinen, boşanma sonrası bir tarafın diğer tarafa maddi yardım sağlaması anlamına gelir.
Örnek Cümleler:
-
She receives alimony from her ex-husband.
(Eski kocasından nafaka alıyor.)
-
He pays alimony to his ex-wife every month.
(Her ay eski karısına nafaka öder.)
-
The judge ordered him to pay alimony to his ex-wife.
(Yargıç, eski karısına nafaka ödemesi için ona emir verdi.)
-
She filed for alimony after the divorce.
(Boşanmadan sonra nafaka talebinde bulundu.)
-
He refused to pay alimony to his ex-wife.
(Eski karısına nafaka ödemeyi reddetti.)
-
She uses the alimony to support her children.
(Çocuklarını desteklemek için nafakayı kullanıyor.)
-
The alimony payments are based on his income.
(Nafaka ödemeleri, gelirine dayanıyor.)
-
She requested an increase in alimony payments.
(Nafaka ödemelerinin artırılmasını istedi.)
-
He lost his job and could no longer pay alimony.
(İşini kaybetti ve artık nafaka ödeyemiyordu.)
-
The court reduced the alimony payments due to his financial difficulties.
(Mahkeme, mali zorlukları nedeniyle nafaka ödemelerini azalttı.)
-
The alimony agreement was part of the divorce settlement.
(Nafaka anlaşması, boşanma anlaşmasının bir parçasıydı.)
-
She claimed that he was not paying the full amount of alimony.
(Tam nafaka miktarını ödemediğini iddia etti.)
-
He was ordered to pay back alimony that he had not paid.
(Ödemediği nafakayı geri ödemesi için emir verildi.)
-
The alimony payments were tax deductible for him.
(Nafaka ödemeleri, vergiden düşülebilirdi.)
-
She received a lump sum payment of al
imony from her ex-husband.
(Eski kocasından toplu bir nafaka ödemesi aldı.)
-
He requested a modification of the alimony agreement due to changes in his financial situation.
(Mali durumundaki değişiklikler nedeniyle nafaka anlaşmasının değiştirilmesini istedi.)
-
She refused to accept the alimony payments from her ex-husband.
(Eski kocasından gelen nafaka ödemelerini kabul etmeyi reddetti.)
-
He was ordered to continue paying alimony until their children reached adulthood.
(Çocukları ergin olana kadar nafaka ödemeye devam etmesi için emir verildi.)
-
She claimed that she needed the alimony to maintain her standard of living.
(Yaşam standardını sürdürmek için nafakaya ihtiyacı olduğunu iddia etti.)
-
He was unable to pay alimony due to his medical expenses.
(Tıbbi masrafları nedeniyle nafaka ödeyemedi.)
-
The alimony payments were made directly to her bank account.
(Nafaka ödemeleri, doğrudan banka hesabına yapıldı.)
-
She hired a lawyer to help her with the alimony case.
(Nafaka davasıyla ilgili yardım için bir avukat tuttu.)
-
He was able to negotiate a lower alimony payment with his ex-wife.
(Eski karısıyla daha düşük bir nafaka ödemesi için müzakere yapabildi.)
Türkçe Karşılıkları:
- Eski kocasından nafaka alıyor.
- Her ay eski karısına nafaka öder.
- Yargıç, eski karısına nafaka ödemesi için ona emir verdi.
- Boşanmadan sonra nafaka talebinde bulundu.
- Eski karısına nafaka ödemeyi reddetti.
- Çocuklarını desteklemek için nafakayı kullanıyor.
- Nafaka ödemeleri, gelirine dayanıyor.
- Nafaka ödemelerinin artırılmasını istedi.
- İşini kaybetti ve artık nafaka ödeyemiyordu.
- Mahkeme, mali zorlukları nedeniyle nafaka ödemelerini azalttı.
- Nafaka anlaşması, boşanma anlaşmasının bir parçasıydı.
- Tam nafaka miktarını ödemediğini iddia
Hemen Yorum Yaz