Alimony İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Alimony İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Alimony Nedir?

Alimony, Türkçede “nafaka” olarak bilinen, boşanma sonrası bir tarafın diğer tarafa maddi yardım sağlaması anlamına gelir.

Örnek Cümleler:

  1. She receives alimony from her ex-husband.

    (Eski kocasından nafaka alıyor.)

  2. He pays alimony to his ex-wife every month.

    (Her ay eski karısına nafaka öder.)

  3. The judge ordered him to pay alimony to his ex-wife.

    (Yargıç, eski karısına nafaka ödemesi için ona emir verdi.)

  4. She filed for alimony after the divorce.

    (Boşanmadan sonra nafaka talebinde bulundu.)

  5. He refused to pay alimony to his ex-wife.

    (Eski karısına nafaka ödemeyi reddetti.)

  6. She uses the alimony to support her children.

    (Çocuklarını desteklemek için nafakayı kullanıyor.)

  7. The alimony payments are based on his income.

    (Nafaka ödemeleri, gelirine dayanıyor.)

  8. She requested an increase in alimony payments.

    (Nafaka ödemelerinin artırılmasını istedi.)

  9. He lost his job and could no longer pay alimony.

    (İşini kaybetti ve artık nafaka ödeyemiyordu.)

  10. The court reduced the alimony payments due to his financial difficulties.

    (Mahkeme, mali zorlukları nedeniyle nafaka ödemelerini azalttı.)

  11. The alimony agreement was part of the divorce settlement.

    (Nafaka anlaşması, boşanma anlaşmasının bir parçasıydı.)

  12. She claimed that he was not paying the full amount of alimony.

    (Tam nafaka miktarını ödemediğini iddia etti.)

  13. He was ordered to pay back alimony that he had not paid.

    (Ödemediği nafakayı geri ödemesi için emir verildi.)

  14. The alimony payments were tax deductible for him.

    (Nafaka ödemeleri, vergiden düşülebilirdi.)

  15. She received a lump sum payment of al

    imony from her ex-husband.

    (Eski kocasından toplu bir nafaka ödemesi aldı.)

  16. He requested a modification of the alimony agreement due to changes in his financial situation.

    (Mali durumundaki değişiklikler nedeniyle nafaka anlaşmasının değiştirilmesini istedi.)

  17. She refused to accept the alimony payments from her ex-husband.

    (Eski kocasından gelen nafaka ödemelerini kabul etmeyi reddetti.)

  18. He was ordered to continue paying alimony until their children reached adulthood.

    (Çocukları ergin olana kadar nafaka ödemeye devam etmesi için emir verildi.)

  19. She claimed that she needed the alimony to maintain her standard of living.

    (Yaşam standardını sürdürmek için nafakaya ihtiyacı olduğunu iddia etti.)

  20. He was unable to pay alimony due to his medical expenses.

    (Tıbbi masrafları nedeniyle nafaka ödeyemedi.)

  21. The alimony payments were made directly to her bank account.

    (Nafaka ödemeleri, doğrudan banka hesabına yapıldı.)

  22. She hired a lawyer to help her with the alimony case.

    (Nafaka davasıyla ilgili yardım için bir avukat tuttu.)

  23. He was able to negotiate a lower alimony payment with his ex-wife.

    (Eski karısıyla daha düşük bir nafaka ödemesi için müzakere yapabildi.)

Türkçe Karşılıkları:

  1. Eski kocasından nafaka alıyor.
  2. Her ay eski karısına nafaka öder.
  3. Yargıç, eski karısına nafaka ödemesi için ona emir verdi.
  4. Boşanmadan sonra nafaka talebinde bulundu.
  5. Eski karısına nafaka ödemeyi reddetti.
  6. Çocuklarını desteklemek için nafakayı kullanıyor.
  7. Nafaka ödemeleri, gelirine dayanıyor.
  8. Nafaka ödemelerinin artırılmasını istedi.
  9. İşini kaybetti ve artık nafaka ödeyemiyordu.
  10. Mahkeme, mali zorlukları nedeniyle nafaka ödemelerini azalttı.
  11. Nafaka anlaşması, boşanma anlaşmasının bir parçasıydı.
  12. Tam nafaka miktarını ödemediğini iddia

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.