Provision İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı
Provision Nedir?
Provision, bir şeyin gelecekteki bir ihtiyaca veya olası bir duruma hazırlık yapmak için önceden ayarlanan bir miktar veya kaynak anlamına gelir.
Örnek Cümleler:
1. Our company has made a provision for future growth. (Şirketimiz gelecekteki büyüme için bir ödenek ayırdı.)
2. The hotel made a provision for a shuttle service to the airport. (Otel havaalanına servis için bir ödeneği ayırdı.)
3. They made a provision for emergencies by stocking up on food and water. (Acil durumlar için yiyecek ve su stoklayarak bir ödeneği ayırdılar.)
4. The government made a provision for low-income families in the new budget. (Hükümet yeni bütçede düşük gelirli aileler için bir ödenek ayırdı.)
5. The school made a provision for students with disabilities by installing ramps and elevators. (Okul, rampalar ve asansörler kurarak özürlü öğrenciler için bir ödenek ayırdı.)
6. We need to make a provision for unexpected expenses in our budget. (Bütçemizde beklenmedik masraflar için bir ödenek ayırmamız gerekiyor.)
7. The company made a provision for employee benefits in their financial plan. (Şirket, mali planlarında çalışanların faydaları için bir ödenek ayırdı.)
8. The project manager made a provision for overtime pay in the project budget. (Proje yöneticisi, proje bütçesinde fazla mesai ücreti için bir ödenek ayırdı.)
9. The charity made a provision for disaster relief efforts. (Hayır kurumu, afet yardım çalışmaları için bir ödenek ayırdı.)
10. The store made a provision for holiday sales by hiring extra staff. (Mağaza, ekstra personel işe alarak tatil satışları için bir ödenek ayırdı.)
11. The school district made a provision for school supplies for students in need. (Okul bölgesi, ihtiyaç sahibi öğrenciler için okul malzemeleri için bir ödenek ayırdı.)
12. The construction company made a provision for safety equipment in their budget. (İnşaat şirketi, bütçelerinde güvenlik ekipmanları için bir ödenek ayırdı.)
13. The bank made a provision for bad loans in their financial statements. (Banka, finansal tablolarında kötü krediler için bir ödenek ayırdı.)
14. The government made a provision for highway construction in the state budget. (Hükümet eyalet bütçesinde otoyol yapımı için bir ödenek ayırdı.)
15. The company made a provision for employee training in their annual plan. (Şirket, yıllık planlarında çalışan eğitimi için bir ödenek ayırdı.)
16. The airline made a provision for delayed flights by offering compensation. (Havayolu, tazminat teklif ederek gecikmiş uçuş
- The city made a provision for recycling by providing recycling bins to residents. (Şehir, sakinlere geri dönüşüm kutuları sağlayarak geri dönüşüm için bir ödenek ayırdı.)
- The university made a provision for research funding in their budget. (Üniversite, bütçelerinde araştırma fonları için bir ödenek ayırdı.)
- The company made a provision for new equipment in their capital expenditures plan. (Şirket, sermaye harcamaları planlarında yeni ekipmanlar için bir ödenek ayırdı.)
- The government made a provision for public transportation by building a new subway line. (Hükümet, yeni bir metro hattı inşa ederek toplu taşıma için bir ödenek ayırdı.)
Türkçe karşılıklar:
- ödenek
- servis
- acil durumlar için hazırlık
- düşük gelirli ailelere yönelik bütçe ayırma
- özürlü öğrenciler için düzenleme yapma
- beklenmedik masraflar için ödenek ayırma
- çalışanların faydaları için ödenek ayırma
- fazla mesai ücreti için ödenek ayırma
- afet yardım çalışmaları için ödenek ayırma
- tatil satışları için ödenek ayırma
- ihtiyaç sahibi öğrenciler için okul malzemeleri için ödenek ayırma
- güvenlik ekipmanları için ödenek ayırma
- kötü krediler için ödenek ayırma
- otoyol yapımı için ödenek ayırma
- çalışan eğitimi için ödenek ayırma
- gecikmiş uçuşlar için tazminat teklifi yapma
- geri dönüşüm için ödenek ayırma
- araştırma fonları için ödenek ayırma
- yeni ekipmanlar için sermaye harcamaları planında ödenek ayırma
- toplu taşıma için ödenek ayırma
Hemen Yorum Yaz