Provide İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Provide İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

İLE

İngilizce anlamı: with, using, along with

İle, bir şeyin bir başka şeyle birlikte veya bir şeyi kullanarak yapıldığını ifade eder.

Örnek cümleler:

  1. I went to the party with my best friend. (En iyi arkadaşım ile partiye gittim.)
  2. She wrote the letter with a pen. (Mektubu bir kalem ile yazdı.)
  3. I can speak French along with English. (Fransızca’yı da İngilizce ile konuşabilirim.)
  4. He likes to eat pizza with lots of cheese. (Çok peynirli bir pizza ile yemek yemeyi sever.)
  5. The teacher explained the lesson with the help of diagrams. (Öğretmen diyagramlarla yardımcı olarak dersi açıkladı.)
  6. She decorated her room with colorful curtains. (Odasını renkli perdeler ile dekore etti.)
  7. We traveled to Europe with our family. (Ailemiz ile Avrupa’ya seyahat ettik.)
  8. He won the game with his brilliant strategy. (Parlak stratejisi ile oyunu kazandı.)
  9. They built the house with bricks and cement. (Evleri tuğla ve çimento ile inşa ettiler.)
  10. She cleaned the room with a vacuum cleaner. (Odayı elektrikli süpürge ile temizledi.)
  11. He fixed the bike with a wrench. (Bisikleti bir ing ile tamir etti.)
  12. She painted the picture with oil colors. (Resmi yağlı boyalar ile boyadı.)
  13. We celebrated our anniversary with a fancy dinner. (Yıldönümümüzü şık bir yemek ile kutladık.)
  14. The company increased their profits with innovative ideas. (Şirket yenilikçi fikirler ile kârlarını artırdı.)
  15. He completed the project with the help of his team. (Projesini ekibi ile birlikte tamamladı.)
  16. She prepared the cake with fresh ingredients. (Pastayı taze malzemeler ile hazırladı.)
  17. They won the game with teamwork. (Takım çalışması ile oyunu kazandılar.)
  18. He earned a lot of money with his talent. (Yeteneği ile çok para kazandı.)
  19. She traveled the world with her backpack. (Dünya turunu sırt çantası ile yaptı.)
  20. They watched the movie with excitement. (Heyecanla filmi izlediler.)
  1. I went to the park with my dog. (Köpeğim ile parka gittim.)
  2. She studied for the exam with her classmates. (Sınıf arkadaşları ile sınav için çalıştı.)
  3. He listened to music with his headphones on. (Kulaklıklarını takarak müzik dinledi.)
  4. They enjoyed the beach with their family. (Aileleri ile plajda keyifli zaman geçirdiler.)
  5. She learned to cook with her grandmother. (Büyükannesi ile birlikte yemek yapmayı öğrendi.)

İLE BİRLİKTE

İngilizce anlamı: together with, accompanied by

İle birlikte, bir şeyin bir başka şeyle birlikte yapıldığını veya var olduğunu ifade eder.

Örnek cümleler:

  1. She came to the party together with her boyfriend. (Erkek arkadaşı ile birlikte partiye geldi.)
  2. He went on vacation to Hawaii accompanied by his family. (Ailesi ile birlikte Hawaii’ye tatile gitti.)
  3. The package was delivered to my office together with some documents. (Paket, bazı belgeler ile birlikte ofisime teslim edildi.)
  4. She ordered a pizza accompanied by a salad. (Bir salata ile birlikte pizza siparişi verdi.)
  5. He attended the conference together with his colleagues. (Meslektaşları ile birlikte konferansa katıldı.)
  6. They explored the city together with a tour guide. (Bir tur rehberi ile birlikte şehri keşfettiler.)
  7. She watched the movie together with her friends. (Arkadaşları ile birlikte film izledi.)
  8. He traveled to Europe together with his girlfriend. (Kız arkadaşı ile birlikte Avrupa’ya seyahat etti.)
  9. They completed the project together with the help of a consultant. (Danışman yardımı ile birlikte projeyi tamamladılar.)
  10. She learned to dance together with her dance partner. (Dans partneri ile birlikte dans etmeyi öğrendi.)
  11. He prepared dinner together with his wife. (Eşi ile birlikte akşam yemeği hazırladı.)
  12. They celebrated their anniversary together with a romantic dinner. (Romantik bir akşam yemeği ile birlikte yıldönümlerini kutladılar.)
  13. She went to the concert together with her sister. (Kız kardeşi ile birlikte konsere gitti.)
  14. He visited the museum together with his friends. (Arkadaşları ile birlikte müzeyi ziyaret etti.)
  15. They attended the wedding together with their children. (Çocukları ile birlikte düğüne katıldılar.)
  16. She traveled to Asia together with her business partner. (İş ortağı ile birlikte Asya’ya seyahat etti.)
  17. He played soccer together with his teammates. (Takım arkadaşları ile birlikte futbol oynadı.)
  18. They went hiking together with a guide. (Bir rehber ile birlikte yürüyüşe çıktılar.)
  19. She went shopping together with

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.