Alarm İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Alarm İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Alarm İle İlgili Cümleler

Alarm: Uyarı vermek için kullanılan bir cihaz ya da sistem.

  1. I set my alarm for 6 AM every morning. (Her sabah saat 6’da alarmımı kurarım.)
  2. The fire alarm went off and we had to evacuate the building. (Yangın alarmı çaldı ve binayı tahliye etmek zorunda kaldık.)
  3. I forgot to turn off my car alarm, so it kept beeping all night. (Araba alarmımı kapatmayı unuttum, bu yüzden tüm gece çınladı.)
  4. The alarm clock woke me up from my deep sleep. (Alarm saati derin uykumdan beni uyandırdı.)
  5. Don’t forget to set the alarm before you go to bed. (Yatmadan önce alarmı kurmayı unutma.)
  6. The burglar alarm scared away the intruder. (Hırsız alarmı saldırganı korkuttu.)
  7. The smoke alarm alerted us to the danger of a fire in the kitchen. (Duman alarmı bizi mutfaktaki yangın tehlikesi konusunda uyardı.)
  8. My phone alarm is my favorite song, so I wake up happy every morning. (Telefonumun alarmı en sevdiğim şarkım, bu yüzden her sabah mutlu bir şekilde uyanıyorum.)
  9. The security alarm at the bank went off when the robbers broke in. (Bankadaki güvenlik alarmı, soyguncular girdiğinde çaldı.)
  10. I always snooze my alarm at least three times before getting out of bed. (Yataktan kalkmadan önce alarmımı en az üç kez erteleyerek uyuyorum.)
  11. The school bell is a type of alarm that signals the start and end of classes. (Okul çanı, derslerin başlangıcını ve bitişini belirten bir tür alarmdır.)
  12. The flood warning alarm sounded, so we had to move to higher ground. (Sel uyarı alarmı çaldı, bu yüzden daha yüksek bir yere taşınmak zorunda kaldık.)
  13. My car has an alarm that goes off if someone tries to break in. (Arabamın alarmı, birisi içeri girmeye çalışırsa çalıyor.)
  14. The alarm system at the museum is very sophisticated to protect valuable artifacts. (Müzede bulunan alarm sistemi, değerli eserleri korumak için çok sofistike.)
  15. The police car had a loud siren and flashing lights to act as an alarm. (Polis arabası, bir alarm olarak hareket etmek için yüksek sesli siren ve flaşlı ışıklara sahipti.)
  16. I’m always nervous that I’ll sleep through my alarm and be late for work. (Her zaman alarmımı uyku sırasında geçirmekten ve işe geç kalmaktan endişe ediyorum.)
  17. The hospital has a silent alarm that staff can activate if there is an emergency. (Hastanede, personelin bir acil durumda etkinleştirebileceği sessiz bir alarm var.)
  18. The weather forecast predicted a storm, so we set the alarm early to prepare
  1. The car’s backup alarm beeps when I’m getting too close to an object. (Arabanın geri vitesi alarmı, bir nesneye çok yaklaştığımda çınlıyor.)
  2. The house alarm system includes sensors on all doors and windows to detect intruders. (Ev alarm sistemi, hırsızları tespit etmek için tüm kapılarda ve pencerelerde sensörler içeriyor.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.